Endeksler yüzde 1’den fazla kayıpla işlem gününe devam ediyor.
Açılışta Dow Jones Sanayi Endeksi yüzde 1.34 düşüşle 23,600 puan, S&P 500 Endeksi yüzde 1.26 düşüşle 2,602 puan ve Nasdaq Teknoloji Endeksi yüzde 1.21 düşüşle 7,015 puan oldu. Böylelikle Dow Jones Sanayi Endeksi açılışrtan bu yana 300 puandan fazla kayıp verdi.
ABD’de imalat dışı ISM Endeksi Nisan ayında 58 olan beklentilerin altında kalarak 56.8 olarak gerçekleşti ve böylelikle 4 ayın en düşük seviyesine gerilemiş oldu.
ABD’de işsizlik maaşı başvuruları 28 Nisan’da sona eren haftada 2 bin artışla 211 bine yükseldi
Beklenti: 225 bindi. 4 haftalık ortalama başvurular 7 bin 750 azalarak 221 bin 500’e geriledi.
Devam eden işsizlik başvuruları ise 1.76 milyonla Mart 1973’ten beri en düşük seviyeye geriledi. Başvurular geçen hafta 49 yılın en düşük seviyesine inmişti.
ABD’de istihdam piyasası güçlü kalmaya devam ediyor. Yarın açıklanacak tarım dışı istihdam verisinin 192 bin artması, işsizlik oranının ise %4’e gerilemesi bekleniyor.
Tayland bahtı, Merkez Bankası’nın yarınki faiz kararı öncesi 2. günde de gerilerken Malezya ringiti ise yükseldi.
MSCI EM Asya hisse senetleri endeksi dünkü yükselişini sürdürürken tahviller yatay seyretti.
ÇİN
Onshore yuan yatay seyretti, offshore yuan %0.1 düştü. 10 yıllığın faizi %3.90’da yatay seyrederken Şanghay Borsası %0.5 değerlendi.
GÜNEY KORE
Dolar/won paritesi %0.1 ile 2. günde de düştü. 10 yıllığın faizi 1 baz puan artışla %2.44 olurken Kospi endeksi %0.2 düştü.
Yabancı fonlar 15 Aralık’ta 419 milyon dolarlık tahvil alırken dün net 104.6 milyon dolarlık hisse senedi sattı.
HİNDİSTAN
Dolar/rupi dün %0.3 yükseliş sonrası %0.1 geriledi. 10 yıllıklar %7.18’de yatay seyrederken Sensex endeksi 4. güde de yükseldi.
ENDONEZYA
Dolar/rupi yatay seyrederken Jakarta Borsası %0.3 arttı.
Bakanlık verilerine göre küresel fonlar 15 Aralık tarihinde 1 trilyon rupi değerinde tahvil, dün 15 milyon dolarlık hisse senedi sattı.
TAYLAND
Dolar/baht dün %0.4 yükseliş sonrası bugün %0.5 değerlendi. Baht böylece Asya’daki en kötü performansı kaydetti. 10 yıllık tahvil faizi 1 baz puan artışla %2.41 oldu.
Merkez Bankası’nın yarın faiz oranını %1.5’te tutması bekleniyor. Yabancılar dün 64 milyon dolarlık tahvil aldı.
Minneapolis Fed Başkanı Neel Kashkari, CNBC Television’da gerçekleştirdiği mülakatta “Enflasyon düşerken neden faiz yükseltiyoruz?” dedi. Kashkari, enflasyonun Mart ayından beri düşmekte olduğunu işaret etti.
Getiri eğrisinin uzun tarafının hareket etmediğinin altını çizen Kashkari, Fed’in hisse senedi piyasasını korumak için faiz artırımına gitmesinin maliyetli olabileceğini ifade etti.
ABD’de ücretlerin hızlanarak artmadığını vurgulayan Kashkari, bazı Fed yetkililerinin artan enflasyon enflasyon baskısından endişe ettiğini dile getirdi.
“Enflasyon baskılarının üzerimize gelmesine izin vermeliyiz” diyen Kashkari, tahvil piyasasının enflasyon beklentilerinin düştüğünü işaret ettiğini belirtti. Kashkari, tahvil piyasasının daha düşük seviyede bir nötr faiz oranı fiyatladığını ifade etti.
Kashkari, faiz artırımlarını sürdürmeden önce yüzde 2’lik enflasyon hedefine ulaşılacağna dair daha fazla kanıt görülmesi gerektiğinin altını çizdi.
Kashkari, ABD’deki vergi indirimlerinin yatırımlarda ve istihdam artışında çok fazla artışa neden olmayacağını söyledi.
Avrupa hise senetleri, euronun güçlenmesiyle, Pazartesi günkü kazançlarını artırmakta zorlandı. ABD’de endeks vadeli kontratlar, vergi tasarısına ilişkin iyimseliğin algıyı desteklemesiyle, yükseldi.
Stoxx Europe 600 Endeksi, havacılık ve perakendecilik hisselerinin tüketici şirketlerinin kayıplarını dengelemesiyle fazla değişiklik göstermedi. Asya hisselerinde görünüm, Japonya ile Güney Kore’de gösterge endekslerin düşmesi ve Hong Kong ile Çin hisselerinin yükselmesiyle karışık seyretti.
Dolar değer kaybetti ve ABD hazine tahvilleri yatay seyretti. Güney Afrika Randı,, Mart’tan beri en yüksek seviyesini görmesi sonrasında düştü.
Hisse senetleri
Stoxx Europe 600 Endeksi, Londra saatiyle 11:50’de fazla değişmedi.
İngiltere’de FTSE 100 Endeksi, yüzde 0.1 tırmanarak altı haftanın en yükseğine geldi.
Almanya’da DAX Endeksi, yüzde 0.1 geriledi.
Japonya’da Nikkei 225 Endeksi, yüzde 0.1 düştü.
MSCI Asya Pasifik Endeksi, yüzde 0.2 artarak üç haftadan uzun bir sürenin en yüksek seviyesine geldi.
MSCI Gelişen Piyasalar Endeksi, yüzde 0.4 artarak yaklaşık üç haftanın en yüksek seviyesine ulaştı.
S&P 500 endeks vadeli kontratları yüzde 0.1 yükselerek 2,696.25 puan ile rekora tırmandı.
Rabobank Gelişen Piyasalar FX Stratejisti Piotr Matys Bloomberg HT’deki Akıllı Para programına konuk oldu. Matys kurun gelecek birkaç ayda 4 seviyesini aşabileceğini öngördü.
Matys konuya dair “Biz Türkiye hakkında iyimserdik, yıl sonu Dolar/TL tahminim 3.40’lar seviyesiydi, Eylül’den sonra yapı hızlı şekilde değişti. Ben önümüzdeki 3 aylık dönemde kurun 4’ün üzerinde seviyesinde işlem göreceğini, 4.20’lere çıkacağını öngörüyorum. Bu noktaya geldiğinde de kurun tekrar kademeli olarak düşmesini bekliyorum” diye konuştu. Matys Türkiye değerlendirmesinde “siyasi belirsizlikler azaldı, global hissiyat da olumluydu. Bu itici güçler sermaye girişlerini arttırdı fakat hanehalkının dolar talebi devam ediyordu..Ancak kimse ABD ile bu denli bir diplomatik krizi öngöremezdi, bu da kurdaki yükselişe yol açtı.” ifadelerini kullandı.
Eylül ayında doların G10 paraları karşısında da değer kazandığını hatırlatan Matys, “vergi indirim paketinin de ABD dolarına kısa vadede yukarı ivme sağlaması mümkün, bu da kurun daha yukarı gitmesine yol açacak” diye konuştu.
Merkez Bankası’nın geçen hafta 50 baz puanlık faiz artışının TL’yi istikrara kavuşturmak için yeterli olmadığını kaydeden Matys “en az 200-300 baz puanlık artış olmalıydı..Piyasalardan da olumsuz tepki gördük..Faizleri arttırmak belki sevilen bir adım değil ancak Merkez Bankası bağımsız bir kurum ve daha düşük TL için faiz arttırmak lazım” diye konuştu.
Fed’in faiz artışının hızlı olmayacağını, gelecek yıl 2 faiz artışı beklediğini kaydeden uzman “Fed’e Başkan olarak Powell aday gösterildi, ama eyalet başkanları da atanacak, bunlar şahin mi güvercin mi olacak buna bakmalıyız.” dedi.
Dallas Fed Başkanı Robert Kaplan, Bloomberg Television ile gerçekleştirdiği mülakatta yataylaşan getiri eğrisini işaret ederek, “Bundan bende endişeliyim, ve izlememiz gerektiğini düşünüyorum.” dedi.
Getiri eğrisinin geçmişteki ters dönüşlerinin resesyonun ön göstergesi olma eğiliminde olduğunun altını çizen Kaplan, “Bu kez farklı olabilir, ama yine de buna güvenmezdim” diye devam etti.
Kaplan, getiri eğrisinin yataylaşmasına ilişkin “Bu durum bence ne hızda ve ölçekte faiz artırabildiğimizle ilgili olarak Fed’in faaliyet esnekliğini kısıtlıyor.” şeklinde görüş bildirdi.
Kaplan, “Halihazırda tam istihdam seviyesinde ya da yakınındayız. Bence gelecek yıl tam istihdamı aşacağız” dedi ve tam istihdamın aşılma derecesinden endişeli olduğunu dile getirdi.
Kaplan, 12-13 Aralık Federal Açık Piyasa Komitesi (FOMC) toplantısındaki 2018 yılına ilişkin faiz artırımı tahmininin üç kez çeyrek yüzde puanı artırım yönünde olduğunu söyledi.
ABD Ticaret Bakanlığı’nın verilerine göre konut başlangıçları Kasım’da düşüş beklenirken %3.3 arttı ve 1.297 milyona ulaştı.
Beklenti %3.1 düşüştü. İnşaat izinleri ise 1.298 milyon olarak tahminleri aştı. Beklenti 1.270 milyondu.
Aralarında Nitin Saksena’nın da bulunduğu Bank of America Merrill Lynch (BofAML) hisse senedi analistlerinin kaleme aldığı bir notta, ABD hisselerinin Sharpe rasyolarının Dow Jones Endeksi için yaklaşık 80 yılın zirvesine yakın olduğu ve S&P 500 Endeksi için de durumun fazla farklı olmadığı belirtildi. Notta, daha az riskle yüksek yukarı yönlü potansiyeline dikkat çekilerek, tarihi seviyelerde ucuz olan opsiyonlar tavsiye edildi.
Daha da aşırı Sharpe rasyolarının en son 90’lı yılların ortaları olduğuna dikkat çekilen notta, söz konusu dönemde tahvil faizlerinin yatay veya düşmekte olduğuna dikkat çekildi. Notta, Sharpe rasyolarının 60’ların ortalarında şimdik seviyelerden -faizlerin yükseliyor ve düşük volatilitenin sürüyor olmasına karşın- daha yüksek olduğu belirtildi.
Notta, Hziran 1965’teki yüzde 10’luk satışın 387 günlük süreci sona erdirdiği ve bu durumun temel göstergelerden ziyade algıyla açıklanabildiği ifade edildi.