M. Stanley Türkiye için 2017 enflasyon beklentisini yükseltti

Morgan Stanley Türkiye için 2017 yıl sonu TÜFE beklentisini yüzde 8’den yüzde 9.1’e yükseltirken, enflasyonun Nisan ayında yüzde 10.9 ile zirve yapabileceğini tahmin etti.

4 Şubat 2017
bosluk

Dolar/TL 3.70’in altını test etti

Dün 3.71’e kadar gerileyen Dolar/TL yeni günde yükselişte… Dün 3.7190 ile son 3 haftanın en düşük seviyesine gerileyen kur güne 3.74’lü seviyelerden başladı. Kur enflasyon ve ABD istihdam verisi sonrası 3.70’in altına indi.

Kur 3.6902’ye kadar geriledi. Dolar endeksi de ABD istihdam verisinin ardından düşerken daha sonra yeniden yükselişe geçerek 100 civarında dalgalanıyor.

Türkiye’de Ocak ayı enflasyon verisi açıklandı. Enflasyon yıllık %9.22, aylık %2.46 ile beklentilerin üzerinde arttı. Tahminlerin üzerinde gerçekleşen enflasyon verisinin ardından kur ilk etapta 3.74’ten 3.75’e çıktı, kur istihdam verisi sonrası ise sert düşüşle 3.70’in altına geriledi.

4 Şubat 2017
bosluk

Vergisini düzenli ödeyene indirim yolda

Maliye Bakanı Naci Ağbal, hem vergisini zamanında ödeyen hem de geçmişe dönük vergisel yükümlülüklerini tam olarak yerine getiren mükelleflere indirim imkanı getireceklerini belirterek, “İndirim oranında genellikle yüzde 5 şeklinde bir beklenti var, bu oran da olabilir. Çalışmamızı Bakanlar Kuruluna arz edeceğiz, indirim oranına orada karar vereceğiz.’ dedi.

Ağbal, AA muhabirine yaptığı açıklamada, hükümet olarak vergi borçlarının zamanında tahsil edilmesi konusunda azami derecede gayret gösterdiklerini, mükelleflerin de bu anlamda bir çaba içinde olduklarını belirtti.

Vergisini zamanında ödeyemeyen vatandaşlara imkan sağlamak için de yeniden yapılandırma kanunları çıkardıklarını anımsatan Ağbal, bu kanunların ekonominin ihtiyaçları çerçevesinde doğru tercihler olduğunu söyledi.

Ağbal, “Vergi mükellefi kazanıyor, gelip o kazandığının bir kısmını bizimle paylaşıyor. Ama diğer taraftan ödeme gücü olan, bunu zamanında ödeyen mükellef de diyor ki ‘Geçmişe dönük ödeme performansımız iyiyse, bize de bir imkan sağlayın’. Bunu da haklı bir talep olarak görüyoruz. Vergisinde süresinde ödeyemeyen suçlu olmadığı gibi, vergisini süresinde ödeyen vatandaşa da böyle bir kolaylığın sağlanması doğru bir talep.” ifadelerini kullandı.

Maliye Bakanlığı olarak bu talebi dikkate alarak bir çalışma yaptıklarını anlatan Ağbal, “Bu düzenlemenin kapsamına hangi mükellefler girmeli, hangi şartları ortaya koymalıyız, burada sağlanacak vergi indirimi oranı ne olmalı? Bu bir hesap kitap işi. Maliye olarak bir vergiden vazgeçeceksen, tabii ki bütçenin iki yakasını da düşünmek suretiyle bir çalışma yapmamız lazım.” diye konuştu.

Burada dikkat ettikleri bir takım konular olduğuna işaret eden Ağbal, çok büyük ölçekli kurumsal işletmeler, finans sektöründe yer alan işletmeler bulunduğunu, özellikle kurumsallaşmanın ve faaliyet türünün stratejik olduğu alanlarda bu tür düzenlemenin yapılmasının şu an bir ihtiyaç olarak durmadığını söyledi.

Küçük ve orta ölçekli işletmeleri, ödeme performansı konusunda veya vergilerini süresinde ödedikleri zaman teşvik eden bir düzenleme yapılması gerektiğini vurgulayan Ağbal, yapılan çalışmadan olabildiğince KOBİ’lerin yararlanmasını öngördüklerini ifade etti.

Ağbal, düzenleme kapsamında mükellefin, yararlandığı dönem itibarıyla geçmişe dönük borcu olmaması gerektiğinin de altını çizerek, şunları kaydetti:

“Yani belli bir süre 3 yıl olur 5 yıl olur, bizim tercihimiz 3 yıl. Geçmiş 3 yıl her beyannamesini süresinde vermiş, her beyannamesini süresinde ödemiş. Bazen 3-5 bin lira küçük rakamları arada bir kaçırırsınız, bunları dikkate almamak lazım. Beyannamelerin düzenli olarak zamanında verilmiş olması, ödemelerin düzenli olarak zamanında yapılmış olması bir ölçüt olacak. Bu indirimden yararlanılacak dönem itibarıyla herhangi bir vergi borcu olmayacak. Burada şuna da dikkat ediyoruz, bu indirimi vereceğimiz mükellefimiz sadece vergisini zamanında ödeyen kişi olmasın aynı zamanda geçmişe yönelik vergisini de eksik ödememiş olsun. Burada bizim belirlediğimiz ölçütlerden biri geçmişte herhangi bir şekilde mesela 3 yıllık süreçte geçmişe dönük herhangi bir şekilde bir vergi incelemesi sonunda bir vergi tarh edilmemiş olması gerekiyor.”

4 Şubat 2017
bosluk

Spot piyasada elektrik fiyatları (05.02.2017)

Spot piyasada bir megavatsaat elektriğin fiyatı yarın için en yüksek 211,01 lira, en düşük 130 lira olarak belirlendi.

Enerji Piyasaları İşletme AŞ verilerine göre, bugün spot elektrik piyasasında işlem hacmi düne göre yüzde 24,96 azalarak 58 milyon 587 bin 781 lira oldu.

Gün öncesi piyasada bir megavatsaat elektriğin fiyatı, yarın için en yüksek saat 00.00da 211,01 lira, en düşük 17.00de 130 lira olarak belirlendi.

Gün öncesi piyasada bir megavatsaat elektriğin aritmetik ortalama fiyatı 179,81 lira, ağırlıklı ortalama fiyatı ise 179,60 lira oldu.

Spot piyasada bir megavatsaat elektrik, bugün en yüksek 235 lira, en düşük 202,91 liradan işlem gördü.

4 Şubat 2017
bosluk

ABD Türkiye’nin Enerji Raporu’nu yayınladı

ABD Enerji Enformasyon İdaresince (EIA) Türkiye’nin, Avrupa’ya Petrol ve doğalgaz sevkıyatında önemi giderek artan stratejik konuma sahip bir ülke olduğu bildirildi. EIA’nın, Türkiye Analizi Raporu’nda, Orta Asya, Rusya ve Ortadoğu’da üretilen Petrol ve doğalgazın Avrupa’ya ve oradan da Atlantik piyasalarına iletiminde, Türkiye’nin stratejik öneminin giderek arttığı ifade edildi. İstanbul ve Çanakkale boğazlarının dünyanın en işlek geçit noktalarından biri olduğu vurgulanan raporda, 2015’te boğazlardan geçen toplam ham Petrol miktarının günlük 2 milyon varilden fazla olduğu kaydedildi.

Son on yılda Türk ekonomisinin önemli büyüme kaydettiği ve buna paralel olarak Petrol ve diğer likit yakıtlarda da tüketimin artığı belirtildi. Rapora göre, Türkiye’de 312 milyon varil kanıtlanmış Petrol rezervi bulunuyor. Bu rezervin büyük bölümü ülkenin Güneydoğu bölgesinde yer alıyor. Türkiye’de 2015’te günlük Petrol üretiminin yaklaşık 62 bin varile ulaştığının ifade edildiği raporda, bu miktarın ülke içindeki tüketimin yaklaşık yüzde 7’sine denk geldiği belirtildi. Ayrıca raporda, 2015’te Ceyhan Limanı’ndan uluslararası pazara günlük 650 bin varilden fazla Azeri ham Petrol ü ve 400 bin varilin üzerinde de Irak Petrol ü gönderildiği kaydedildi.

Raporda, Türkiye’nin, Avrupa pazarı ve Hazar ile Ortadoğu’daki gaz rezervlerine olan yakınlığı nedeniyle doğalgaz iletiminde de stratejik bir rolü olduğu vurgulandı. Türkiye’nin 2015’te yaklaşık 48 milyar metreküp doğalgaz ithal ettiğinin belirtildiği raporda, bu miktarın yaklaşık yüzde 56’sının Rusya’dan, yüzde 16’sının İran’dan, yüzde 11’inin de Azerbaycan’dan geldiği kaydedildi. Kalan ithalatın yaklaşık yüzde 16’sının ise Sıvılaştırılmış Doğalgaz (LNG) olarak ithal edildiği ifade edildi.

4 Şubat 2017
bosluk

Rusya’ya ihracatta 3. sıraya yerleştik

Rusya ile Türkiye arasında, “uçak krizinden” sonra gerilen ilişkilerin normalleşme sürecine girmesi Borsa İstanbul’da turizm ve gıda sektörü hisselerine ralli yaptırdı.

Türkiye ve Rusya arasındaki ilişkilerin, uçak krizinden önceki haline hızla gelmeye başlaması, Rusya’ya ihracat rakamlarında ve Rusya’dan Türkiye’ye gelen turist sayısında artış beklentilerine neden oldu. Astana’da Suriye konusunda masadan ortak mutabakat ile kalkan iki ülke, piyasaların bu yöndeki beklentilerini de güçlendirdi.

Rus uçağının Kasım 2015’te düşürülmesinden sonra iki ülke arasında artan gerilimden en çok etkilenen sektörlerden olan turizm ve gıda-içecek şirket hisselerinden hesaplanan endeksler, bu yılın ilk ayındaki yükseliş rallisi ile Borsa İstanbul’un en çok kazandıran iki sektör endeksi oldu.

Borsa İstanbul’da hesaplanan sektör endekslerinden gıda-içecek ocak ayında yüzde 17,1 getiri sağlarken, turizm sektörüne yatırım yapanların ortalama kazancı da yüzde 12,3 oldu. BIST 100 endeksi, yılın ilk ayında yüzde 10,4 yükseldi.

4 Şubat 2017
bosluk

Yıl başından bu yana, TL yüzde 5’lik negatif performansa sahip

Yıl başından bu yana, TL yüzde 5’lik negatif performansa sahip

Alnus Yatırım Uluslararası Piyasalar Direktörü Burak Demirpehlivan; daha önce TL’deki değer kaybının arkasında genel anlamda küresel dolar talebine bağlı hareketlilikten söz edilebileceğini belirterek, “Buna karşın bu hafta TL tüm gelişmekte olan ülke para birimleri sepetinde ciddi anlamda ayrışarak değer kazandı.” dedi.

Bu haftaki pozitif ayrışmanın arkasında, TL’nin, sene başından bu yana gösterdiği negatif performans sırasında şiddetli volatilite fiyatlamasına maruz kalmasının etkili olduğunu ifade eden Demirpehlivan, bir nevi baz etkisi yaratan bu yüksek volatilitenin, 2009’dan bu yana görülmemiş şekilde fiyatlandığına dikkati çekti.

Demirpehlivan, bu nedenle bir düzeltme hareketinin de görüldüğünü ve son günlerde TL’deki değerlenmenin diğer para birimlerinden daha etkili olduğunu söyledi.

Yıl başından bu yana performansı incelendiğinde TL’nin hala yüzde 5’lik negatif bir performansa sahip olduğuna dikkati çeken Demirpehlivan, diğer gelişmekte olan ülke para birimleri ile arasındaki getiri farkının hala kapanmadığını söyledi.

Demirpehlivan, yüksek volatilite nedeniyle şu anda uzun vadeli bir projeksiyon yapmanın kolay olmadığına değinerek değerlendirmesine şöyle devam etti:

“Şu anki teknik göstergeler TL’nin gelecek hafta başında da pozitif bir seyir izleyebileceğini ve 3,65 – 3,68 bölgesinin test edilebileceğini düşündürüyor. Ancak beklentimiz bunun daha önceki kadar kuvvetli olmayacağı yönünde. Gelişmekte olan ülke para birimleri sepeti anlamında ise diğer para birimlerinde de benzer bir tablo ile karşılaşmamız mümkün. Dolayısıyla bu ayrışmanın yerini bir ortalamaya dönüşe bırakmasına neden olabilir.”

4 Şubat 2017
bosluk

Fitch’e rağmen TL bir haftada yüzde 5 kazandırdı

Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch Ratings’in Türkiye’nin kredi notunu düşürmesine karşın Türk lirasına güvenenler dolar karşısında bir haftada yüzde 5 kazandı.

Fitch Ratings’in Türkiye’nin kredi notunu “yatırım yapılabilir” seviyenin altına düşürmesi ve Standard&Poor’s’un kredi not görünümünü “negatif”e çekmesine karşın bu hafta diğer para birimleri karşısında yükselişe geçen TL, dolar karşısında bir haftada yüzde 5, avro karşısında yüzde 4 ve sterlin karşısında yüzde 5 değer kazandı.

Analistler, TL’nin 2015 ve 2016’da genel olarak emsallerinden negatif ayrıştığını hatırlatarak, 2017 yılının ilk günlerinden itibaren bunun tersine döndüğünü kaydetti. TL’nin yıl başına göre halen dolar karşısında yüzde 5 düşüşte olduğunu, diğer gelişen ülke para birimlerinin ise yüzde 5’i aşan oranlarda pozitif tarafta olduğunu dile getiren analistler, benzer ülke para birimleri ile arasındaki farkı kapatmak için TL’deki pozitif görünümün devam edebileceğini söyledi.

Türkiye için negatif beklentilerin sonlanmasıyla TL’nin diğer para birimlerinden pozitif ayrışmaya başladığını ifade ede analistler, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasının (TCMB) sıkılaştırma adımları ve piyasada swap olarak değerlendirilen “TL depo karşılığı Döviz depo” ihalelerine gelen talebin zayıflamasının da etkisiyle TL’nin güçlendiğini dile getirdi.

Fitch ve S&P’nin değerlendirmelerinin ardından geçen hafta cuma günü uluslararası piyasada 3,91 seviyesini test eden ve haftayı 3,8690’dan tamamlayan Dolar/TL , hafta boyunca düşüş eğiliminde hareket etti ve yurt içi piyasaların kapanışında yaklaşık yüzde 5 değer kaybıyla son 1 ayın en düşük seviyesi olan 3,6870 seviyesine kadar geriledi.

Bu hafta dolar karşısında Güney Afrika randı yüzde 1,6, Brezilya reali yüzde 1, Macaristan forinti yüzde 1,4, Hindistan rupisi yüzde 1,3, Güney Kore wonu yüzde 3,6 ve Rusya rublesi yüzde 1,5 değer kazandı. Daha önceki süreçte TL ile birlikte en fazla değer kaybeden para birimlerinden olan Meksika pesosu ise bu hafta dolara karşı yüzde 2,5 değerlendi.

4 Şubat 2017
bosluk

Altın “Trump” sonrası 2 ayın zirvesine çıktı

Altın fiyatları, 1600 Pennsylvania Avenue’nun yeni sakini Donald Trump’ın altın satmak ve dolar almaktan ziyade, riskten kaçınma ve altına yönelmeye sebep yaratması ile birlikte, yatırımcıların Kasım ayının başlarındaki senaryoyu tekrar gündeme alması sonrası iki ayın en yüksek seviyesine tırmandı.

Spot altın yüzde 0.8 yükselerek ons başına 1,219.55 dolara ile 22 Kasım’dan bu yana en yüksek seviyesine çıkmasının ardından Singapur saati ile 13:39’da 1,214.94 dolara geldi. Metal bu yıl, ikisi dışında her gün yukarı yönde hareket etti.

Altın yatırımcıları, Donald Trump yönetiminin dış ticaret ve uluslararası ittifaklar gibi politikaları alt üst edeceğine ilişkin endişeler ile hisse senetleri ve dolarda yükselişe neden olan büyüme öncelikli vizyonu arasında gidip geldi. Kasım ayında başkanlık seçimlerinde oylar sayılana kadar piyasaalrda etkili olan birinci görüş 2017 yılının başlangıcından itibaren yeniden etkisini göstermeye başladı. Trump’ın ilk günleri, “Önce Amerika” olarak adlandırılan görüşün içinin nasıl doldurulacağına ilişkin protestolar ve tartışmalara sahne oldu.

Tokyo’da Sumitomo Corp. Global Research Co. CEO ve başkanı Bob Takai, “Piyasa şimdi yeni yönetimden ne çıkacağı konusunda endişe duyuyor,” dedi ve “Bu son derece öngörülemez ortamda, yatırımcılar altın almak istiyor. Daha önce alımları engelleyen en büyük faktörler doların gücü ve faizin görünümüydü” şeklinde konuştu.

Trump, Cuma günü başkanığı devralırken yaptığı konuşmada, zayıf sınırlar, dengesiz ittifaklar ve kötü ticaret anlaşmaları ile bozulmuş bir ülke imajından bahsetti. Beyaz Saray’ın internet sitesinde, yönetimin Trans Pasifik Ortaklığı’ndan çekileceği ve Kuzey Amerika Serbest Ticaret Anlaşması’nı yeniden müzakere edeceği kaydedildi. Trump’ın kurmaylarından Reince Priebus, “Fox News Sunday”e yaptığı değerlendirmede, Trump’ın dış ticaret konusunda Pazartesi günü harekete geçebileceğini söyledi.

ABD para biriminin 10 önemli para karşısındaki seyrini gösteren Bloomberg Dolar Spot Endeksi Pazartesi günü yüzde 0.6 düştü. Endeks bu yıl yüzde 1.7 geriledi. ABD para birimi geçen yıl, Fed’in Aralık ayında faiz artırması ve 2017’de daha fazla faiz artırımı için zemin hazırlaması ile birlikte yüzde 2.8 yükselmişti.

Altın destekli exchange traded fonlarındaki (ETF) altın varlıkları, Bloomberg’in derlediği verilere göre, Cuma günü 0.9 ton yükseldi ve yükselişini dokuzuncu güne taşıdı. Bu, ABD seçimlerinden hemen önce, 3 Kasım’dan bu yana en uzun yükseliş dönemini işaret ediyor. Trump’ın seçimleri kazanmasının ardından, altın varlıkları 13 Ocak’a kadar her hafta geriledi.

Çin’de Şanghay Altın Borsası’nda işlem gören yüzde 99.99 saflıktaki altının gram fiyatı yüzde 0.6 yükselerek 270.70 yuana çıktı.

Şanghay Vadeli İşlemler Borsası’nda, Haziran vadeli altın kontratları yüzde 0.6 yükselerek gram başına 273.10 yuana çıkarken, gümüş yüzde 0.6 yükselerek kilogram başına 4,127 yuana ulaştı.

Spot gümüş yüzde 0.5 yükselerek ons başına 17.1964

Palladyum yüzde 0.8 yükselirken, platin yüzde 0.3 değer kazandı.

23 Ocak 2017
bosluk
borsa haberleri Son Yazılar FriendFeed

Son Yorumlar

SPK'nın 22 Nisan 2002 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan tebliği uyarınca yayımlanması istenen uyarı: "Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Bu sitede yer alan haber, yorum ve tavsiyeler; haber yapanların, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler, mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi, beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir."