Almanya Federal İstatistik Ofisi, fiyat artışlarına ilişkin Temmuz ayı öncü verilerini açıkladı.
Almanya’da tüketici fiyat endeksi (TÜFE) Temmuz’da yüzde 0,4’lük beklentinin aksine yüzde 0,5 arttı.
Öte yandan, Almanya’da AB uyumlu TÜFE Temmuz’da yıllık yüzde 2,6 arttı. Beklenti yüzde 2,5 artış görülmesi yönündeydi. Almanya’da enflasyon Haziran’da yıllık yüzde 2,5 artmıştı.
Almanya’da enerji maliyetleri Haziran ayına göre daha az düşerken, gıda fiyat baskıları arttı ve hizmetler sabit kaldı. Bu durum Avrupa Merkez Bankası’nın daha fazla faiz indirimi yapmasına neden olabilir.
Salı günü yayınlanan verilere göre, birkaç gösterge ülkenin temel üretim sektöründe ivme eksikliğine işaret ederken, Almanya’da üretim ikinci çeyrekte şaşırtıcı bir şekilde yüzde 0,1 düştü.
Avrupa Merkez Bankası Yönetim Konseyi Üyesi Isabel Schnabel geçen hafta yetkililerin, fiyatların AMB’nin yüzde 2 hedefinin iki katından fazla artmaya devam ettiği hizmet sektörünü yakından izlediklerini söyledi.
Çin Komünist Partisi, son aylardaki ivme kaybının ülkenin yıllık büyüme hedefini ulaşılamaz hale getirme riski taşıdığı için desteğini artırma sözü verdiğini açıkladı.
Resmi Xinhua Haber Ajansı’nın haberine göre, üst düzey liderler, Devlet Başkanı Xi Jinping liderliğindeki 24 üyeli karar alma organının toplantısında, ayrıntı vermeden, uygun bir zamanda bir dizi yeni önlemi uygulamaya koyma taahhüdünde bulundu.
Habere göre, ekonomi değişen dış çevrenin olumsuz etkisiyle mücadele ederken, yetersiz iç talep endişe verici bir alan olarak vurgulandı.
Öte yandan toplantıda, altyapı projeleri için önemli bir finansman kaynağı olan yerel yönetim özel tahvillerinin daha hızlı ihraç edilmesi ve kullanılması çağrısı yapıldığı aktarıldı.
Dünyanın ikinci büyük ekonomisi, zayıflayan tüketici harcamalarının ihracat patlamasını baltalamasıyla son beş çeyrekteki en kötü büyüme hızına erişti. Bu durum, Pekin’in bu yıl gayri safi yurtiçi hasılada yaklaşık yüzde 5’lik büyüme hedefini tehdit ederek daha fazla teşvik çağrısında bulunulmasına yol açtı.
Alman ekonomisi krizde Almanya’nın önde gelen ekonomik düşünce kuruluşlarından Ekonomi Araştırma Enstitüsünün (Ifo) Anketler Merkezi Müdürü Klaus Wohlrabe, Alman ekonomisinde bu yılın üçüncü çeyreğinde olumlu yönde bir gelişme beklemediklerini belirterek, “Alman ekonomisi krizde.” ifadesini kullandı.
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, X sosyal medya platformunun artık İstanbul merkezli temsilciliğiyle Türkiye’de faaliyetlerini sürdüreceğini duyurdu.
Bakan Uraloğlu, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın öncülüğü sonucu sosyal medya platformu X’in Türkiye’de temsilciliğinin kurulduğunu belirterek, “X, artık İstanbul merkezli temsilciliği ile Türkiye’de faaliyetlerini sürdürecek.” ifadesini kullandı.
Goldman Sachs analistleri Kamakshya Trivedi ve Joseph Briggs “Eger Fed faizleri değiştirmez ve diğer ülkeler Fed’i beklemek yerine faiz indirimine giderse politika ayrışması doların daha uzun süre yüksek seyretmesine neden olabilir” değerlendirmesini yaptı.
Analistler Kanada, Euro Bölgesi ve İngiltere’de faiz indirimlerinin haziran ayında başlayacağı tahminini yaptı.
Dolar, bu sene G10 para birimlerinin tümüne karşı değer kazandı. İyi gelen Nisan ayı enflasyon verisi sonrası piyasalardaki iki faiz indirimi beklentisine dair şüpheler arttı. Swap piyasalarında Fed’den yıl sonuna kadar 40 baz puan indirimi fiyatlanıyor. İlk indirimin 25 baz puanla Kasım ayında gerçekleşmesi bekleniyor.
Fed Yönetim Kurulu Üyesi Christopher Waller, dünkü konuşmasında faiz indirimlerine başlamak için birkaç ay daha ‘iyi enflasyon rakamları’ görmek istediklerini söylemişti. Öte yandan Avrupa Merkez Bankası Başkanı Christine Lagarde enflasyonun kontrol altına alındığını belirterek gelecek ay faiz indirimine yeşil ışık yakmıştı.
Goldman analistleri makro ve politikada ayrışmanın daha belirgin hale geldiğini ve politika yapıcıların kur volatilitesini sınırlamak için Fed’deki değişimleri yakından takip ettiğini belirtti. Analistler “Eğer küresel çapta merkez bankaları Fed’den nispeten daha önce ve daha agresif faiz indirimine giderse bu, ABD’nin enflasyon hedefine ulaşmasına yardımcı olur” ifadesini kullandı.
Avrupa Birliği (AB) Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, Avrupa Hidrojen Haftası nedeniyle Brüksel’de düzenlenen programın açılışına video konferansla bağlanarak konuştu.
Hidrojen ekonomisinin hızla geliştiğine işaret eden von der Leyen, Avrupa genelinde çok sayıda şehirde ilk hidrojen otobüslerin çalışmaya başladığını anlattı.
Von der Leyen, Rotterdam Limanı’nda 1000 kilometreden fazla bir alana yayılacak hidrojen ağı inşası için çalışmaların başladığını, dünyanın sıvı hidrojenle çalışan ilk uçağının da birkaç hafta önce Slovenya semalarında uçtuğunu anlattı.
“Temiz hidrojen çağının şafağındayız” diyen von der Leyen, AB Komisyonunun hidrojen alanına destek olmak için elinden geleni yaptığını belirtti.
Von der Leyen, hidrojen pazarını büyütmek için güçlü kamu yatırımı, hidrojen için küresel bir pazar oluşturmaya yönelik uluslararası işbirliği ve yeniliği teşvik etmek için özel sektörle yeni ortaklık üzerinde çalıştıklarını ifade etti.
Avrupa Yeşil Mutabakatı kapsamında çeşitli fonlarla hidrojen vadilerine, hidrojen trenlerine ve temiz çelik fabrikalarına yatırım yaptıklarına işaret eden von der Leyen, “AB genelinde yaklaşık 80 hidrojen projesi için 17 milyar euronun üzerinde kamu desteğine onay verdik” dedi.
Rusya’nın petrol ihracatında gerileme sınırlı kaldı
Avrupa Birliği’nin (AB) 5 Aralık’ta yürürlüğe girecek ambargosu ve varil başına 60 dolar tavan fiyat uygulamasına rağmen, Rusya’nın ana ihracat kalemi olan petrolden kar sağlamaya devam etmesi bekleniyor.
AB ülkeleri, uzun süredir devam eden müzakerelerin ardından, Rusya’dan deniz yoluyla taşınan petrole varil başına 60 dolar tavan fiyat uygulanmasında anlaşmaya vardı.
Başta Polonya ve bazı Baltık ülkeleri, söz konusu fiyat seviyesinin Rusya’nın petrolden elde ettiği karı etkilemeyeceği gerekçesiyle varil başına 30 dolar seviyesinin uygulanmasını istiyordu.
Yunanistan, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY) ve Malta gibi Rus petrolünün deniz yoluyla taşınmasında önemli rol oynayan ülkeler ise varil başına 70 dolar gibi daha yüksek bir seviyenin belirlenmesi konusunda ısrar ediyordu.
AB nezdinde yürütülen müzakereler sonucunda 60 dolar seviyesinde uzlaşmaya varılırken, tavan fiyat her 2 ayda bir tekrar değerlendirilecek ve Rus petrolünün piyasa fiyatlarından yüzde 5 daha az olmasını sağlayacak bir plan da uygulanabilecek.
Avrupalı diplomatlar, söz konusu seviyenin Rusya’yı önemli bir gelirden mahrum ederken, halihazırda yüksek fiyatların olduğu petrol piyasasında arz sorunları da yaşatmamasını umut ediyor.
Tavan fiyat uygulamasının yanı sıra, AB, 5 Aralık itibarıyla deniz yoluyla Rus petrolü ithalatını da durduracak.
Rusya’nın Ukrayna üzerinden Macaristan, Slovakya ve Çekya’ya petrol gönderdiği Drujba boru hattı üzerinden sevkiyat ise yaptırımlardan muaf tutulmuştu.
OPEC+ üretimi 2 milyon varil azaltma kararını sürdürecek
OPEC+ grubu “üretimi kasımdan itibaren günlük 2 milyon varil azaltma kararını” sürdürecek
Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü (OPEC) ve OPEC dışı bazı üretici ülkelerden oluşan OPEC+ grubu, piyasalardaki istikrarın korunması doğrultusunda 5 Ekim’de aldığı “üretimi kasımdan itibaren günlük 2 milyon varil azaltma kararını” sürdürecek.
Suudi Arabistan liderliğindeki 13 üyeli OPEC ile Rusya önderliğindeki OPEC dışı petrol üreticisi 10 ülkenin enerji ve petrol bakanlarının, piyasa koşullarını değerlendirmek ve aralık ayı itibarıyla uygulanacak üretim miktarını görüşmek üzere çevrim içi düzenledikleri 34’üncü Bakanlar Toplantısı sona erdi.
OPEC’ten yapılan açıklamada, OPEC+ grubunun, 5 Ekim’deki 33’üncü OPEC ve OPEC dışı Bakanlar Toplantısı’nda alınan kesinti kararının önemine işaret edilerek “Söz konusu kararın tamamen piyasa değerlendirmeleri doğrultusunda alındığı ve geçmişe bakıldığında bunun, piyasa katılımcıları tarafından küresel petrol piyasalarını istikrara kavuşturmak için gerekli ve doğru hareket şekli olduğu kabul edilmiştir.” ifadesine yer verildi.
Açıklamada, katılımcı ülkelerin piyasadaki gelişmeleri ele almak, gerektiğinde, petrol piyasalarının denge ve istikrarını desteklemek için acil olarak toplanabilecekleri belirtildi.
Tarafların geçmişte alınan önemli kararlara bağlılıklarının bir kez daha yinelendiğine işaret edilen açıklamada, bu zamana kadar her ay düzenlenen Ortak Bakanlar İzleme Komitesi’nin (JMMC) bundan sonra iki ayda bir düzenleneceği, ancak Komite’nin isterse ek toplantı yapabileceği ya da piyasalardaki gelişmeler doğrultusunda OPEC+ bakanlarının her an toplanmasını talep edebileceği kaydedildi.
– OPEC+, 4 Haziran 2023’te toplanacak
Asya borsaları Çin’deki gevşeme ile yükseldi
Asya-Pasifik’te hisse senetleri, Çin’in bazı şehirlerde virüs testi kurallarını gevşetmesiyle Pazartesi günü yükseldi ve bu durum iki yıldan uzun süredir Kovid ile ilgili katı kısıtlamalar altında olan ülkede daha fazla gevşeme olabileceğine işaret ediyor.
Hong Kong’un Hang Seng endeksi erken ticarette yüzde 3,4 artarak bölgedeki kazançlara öncülük etti ve Hang Seng Tech endeksi yüzde 5,94 arttı. Anakara Çin’de, Şanghay Bileşik yüzde 1,03 ve Shenzhen Bileşeni yüzde 0,72 arttı.
OPEC+’nın petrol üretimini düşürme politikasına bağlı kalması ve Çin’in bazı Kovid kurallarını gevşetmesi nedeniyle petrol fiyatları yüzde 2 arttı.
Nikkei 225 Japonya’da yüzde 0,11 yükseldi ve S&P/ASX 200 Avustralya’da yüzde 0,6 yükseldi. Güney Kore Kospi yüzde 0,3 yükseldi. MSCI’nin Japonya dışındaki en geniş Asya-Pasifik hisseleri endeksi yüzde 1,67 yükseldi.
Cuma günü ABD’de hisse senetleri, güçlü bir istihdam raporunun ardından düştü, ancak piyasalar daha sonra daha küçük Fed artışları olasılığına odaklandı ve büyük endeksler hafif düşüşle kapandı.