Yurt dışında yerleşik kişiler, geçen hafta net 48 milyon dolarlık hisse senedi aldı.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) tarafından haftalık menkul kıymet istatistikleri açıklandı.
Buna göre, yurt dışında yerleşik kişiler, Ramazan Bayramı tatili dolayısıyla 3 işlem günü gerçekleştirilen geçen hafta net 48 milyon dolarlık hisse senedi ve 187,7 milyon dolarlık Devlet İç Borçlanma Senedi (DİBS) aldı, 9,6 milyon dolarlık Özel Sektör Tahvil ve Bonosu (ÖST) sattı.
Yurt dışında yerleşik kişilerin bir önceki hafta 48 milyar 325,9 milyon dolar olan hisse senedi stoku, söz konusu haftada 48 milyar 752,7 milyon dolara yükseldi.
Yurt dışında yerleşik kişilerin DİBS stoku da 31 milyar 365,7 milyon dolardan 31 milyar 695,6 milyon dolara çıktı.
Söz konusu dönemde yurt dışı yerleşik kişilerin ÖST stokları ise gerçekleştirdikleri 9,6 milyon dolarlık net satışla 926,3 milyon dolardan 916,7 milyon dolara geriledi.
BIST 100 endeksi, önceki kapanışa göre 117,45 puan azalırken, toplam işlem hacmi 4,6 milyar lira düzeyinde gerçekleşti. Bankacılık endeksi yüzde 0,05 yükseldi, holding endeksi ise yüzde 0,28 düşüş kaydetti. Sektör endeksleri arasında en fazla kazandıran yüzde 3,36 ile madencilik, en çok gerileyen yüzde 2,08 ile inşaat oldu.
Güne pozitif bir başlangıç yapan ve 101.331,32 puana kadar çıkan BIST 100 endeksi, bu seviyede etkisini artıran satışlarla kazançlarını geri vererek 100.600-100.800 dar bandında dengelendi.
Analistler, ABD’de beklentilerin altında kalan ADP özel sektör istihdam verisinin ardından dolar kurunun yükselişinin sınırlandığını belirterek, yarınki tarım dışı istihdam verisinin piyasaların yönü üzerinde belirleyici olacağını ifade etti.
Bugün 3,64 sınırına kadar çıkmasının ardından 3,63’ün altında dengelenen Dolar/TL ‘nin seyrinin izlenmesi gerektiğini dile getiren analistler, teknik açıdan BIST 100 endeksinin 100.000 ve 99.000 seviyelerinin destek, 102.200 seviyesinin direnç konumunda olduğunu kaydetti.
Kur son işlem gününe yükselişle başlarken ilerleyen saatlerde kademeli olarak 3.50’ye indi. Dolar/TL kuru geç işlemlerde 3.50’nin altını gördü.
Bu hafta piyasalar açısından yoğun geçti, önce ABD Merkez Bankası faiz oranını 25 baz puan artırdığını açıkladı, dün de TCMB faiz oranlarını değiştirmeme kararı aldı.
Dolar/TL Fed’in kararı sonrası kur 3.4835’lerden 3.4785’e geriledi ancak burada tutunamayarak yükselişe geçti, Merkez Bankası’nın faiz kararı sonrası kur dün %1’e yaklaşan kazançla 3.52’yi aştı.
Dolar/TL bugün erken saatlerde 3.5272’den işlem görürken daha sonra yükselişinin bir kısmını geri vererek 3.50’den işlem gördü.. Yurtiçinde bugün önemli bir veri akışı olmadı; ABD’de konut başlangıçları açıklandı. Konut başlangıçları verisinde artış beklenirken düşüş gerçekleşti.
Dünyanın önde gelen yatırım bankalarından Goldman Sachs’a göre Türk Lirası olması gereken değerin çok altında. Gazete Habertürk’ün haberine göre bankanın raporunda, dolardaki son düşüşe rağmen Türk Lirası’nın hâlâ gerçek değerinin en çok altındaki gelişen ülke para birimi olduğuna vurgu yapılıyor. Bankanın ölçümlerine göre Dolar/TL ’nin adil değeri, şu anki mevcut seviyeler olan 3.50 değil, 2.50 TL. Bankanın “TL’yi deneme zamanı mı?” başlıklı değerlendirmesinde, “İyi carry trade getirisiyle TL gelişen piyasalarda öne çıkmak için en ilgi çekici aday. ABD faizlerine yüksek bağlılığı ve önümüzdeki çeyrek dönemde ABD’de daha gevşek parasal koşulların oluşacağı beklentisi de bunu destekliyor” yorumunda bulunuldu.
DOLAR 3 KURUŞ DALGALANDI
Öte yandan ABD Merkez Bankası FED’in bilanço küçültme kararı sonrası yükselen ve güne 3.5310 TL seviyelerinden başlayan dolar, öğleden sonra 3.51’in altına gevşedi. Hafta içinde 1 saniye de olsa 100 bin puanı gören Borsa İstanbul’da ise düşüş dün de sürdü. Endeks yüzde 0.58 düşüşle 98 bin 184 puandan kapandı.
Ekonomi Bakanı Katar hakkında önemli açıklamalar yaptı. Ülkenin insanı ihtiyaçlarının Türkiye tarafından karşılanabileceğini kaydeden Bakan Nihat Zeybekci hazırlıkların başladığını ifade etti.
Bir televizyon programında konuşan Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, Katar’daki gelişmeleri desteklemediklerini, Türkiye’nin zayıfın yanında olduğunu ve Suudi Arabistan’ın konuyla ilgili adım alması gerektiğini söyledi. Geçen hafta yaşanan gelişmeler ardından Türkiye’nin Katar’ın temel ihtiyaçlarını gidermeye başladığının altını çizen Bakan Zeybekci, “Türkiye Katar’ın insani ihtiyaçlarını giderdi ve gidermeye de devam edecektir” dedi.
CUMHURBAŞKANI VE BAŞBAKAN’IN TALİMATIYLA HAREKETE GEÇİLDİ
Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci Katar krizinin geçen hafta Bakanlar Kurulunun toplandığı sırada başladığına dikkat çekerek, Katar kararının gecikmeden alındığını kaydetti. Yaşananlar ardından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Başbakan Binali Yıldırım tarafından gerekli talimatların verildiğini söyleyen Nihat Zeybekci, “Katar kararları hemen alındı ve hayata geçirildi” dedi.
KATARLI ALICILARA FUAR ETKİNLİĞİ DÜZENLENECEK
Katar ile Türkiye arasında dış ticaretin ortalamasının 850 milyon dolar olduğunu belirten Bakan Zeybekci, bu yıl bu ortalamanın üzerine çıkılacağını kaydetti. Ülkeye karşı alınan kararlar ardından, “Türkiye, Katar’ın tüm insanı ihtiyaçlarını gönderebilir. Konuyla ilgili çalışmalar şimdiden başladı. Katarlı alıcılar için fuar etkinliği düzenlenecek. Ülkede faaliyet gösteren ithalatçılar Türkiye’ye getirilecek” şeklinde konuşan Zeybekci, durumu fırsatçılık olarak gösterenlerin yerinde bir eleştiri yapmadıklarının altını çizdi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın konuşmasından öne çıkan detaylar şöyle:
Ülkemize katkı sağlayan tüm işadamlarımızı kutluyorum. Sizler emeğinizle gayretinizle alın terinizle yılın ilk 5 ayında ihracatımızın yüzde 8.9’luk artış kaydetmesini sağladınız. Birinci çeyrekteki yüzde 5’lik büyümemizin yüzde 2’si dış ticaret kaynaklıdır. Dış ticaretimizim yeniden büyümesinden memnuniyet duyuyorum. Eski günlerimize inşallah yeniden kavuşacağız.
Şubat ayında istihdamda 1.2 milyon rakamına ulaşıp işsizliği 1 puan düşürdük. İstihdam rakamı 15 Temmuz öncesine geri dönmüştür. İstihdam artışı devam edecektir. En kısa zamanda işsizlikte yeniden tek haneli rakamları göreceğimizden eminim.
“KUMPAS İÇERİSİNDELER”
Kredi derecelendirme kuruluşları… Bakın onlar ne dediler, bakın Türkiye’de büyüme nasıl çıktı. Sürekli bir kumpas içerisinde oldukları ortada. Bunların hepsi ideolojiktir. Siyasi yaklaşımlardır diyorduk. Bu kuruluşların olumsuz tavırlarıyla beraber sizler bunu tersine çevirmeye başladınız. Tebrik ediyorum.
Bizim üzerimizde olan ülkelere baktığımızda en az birkaç basamak daha yukarda olmalıyız. Kişi başı gelir bakımından bulunduğumuz 64’üncü sıra gerçeği yansıtmamaktadır. Avrupa ülkerindeki kişi başı gelir, hepsi kağıt üzerindedir. Öyle lafta kişi başına düşen gelir budur demekle olmuyor. Dolaştığınız zaman ülkeyi görürsünüz. Bütün bunlara rağmen kayıtlarımızı daha ciddi tutarak olmamız gereken yerlere geleceğiz.
YASTIK ALTI BİRİKİMLERE ÇAĞRI
Kayıt dışı, yastık altı… Bunların hepsini piyasaya sokmanın gayreti içerisinde olmalıyız. İhracatta 500 milyar dolar hedefi, bu ülke için ulaşılabilir bir rakamdır. İhracattaki payımızın yüzde 0.96’da kalması daha gidecek çok yolumuzun olduğunun göstergesidir. 14 yılda 3 kattan fazla büyüttüğümüz ülkemizi, yeniden 3 kat daha büyütmek bizlerin elindedir. İnşallah bu başarıyı da birlikte yakalayacağız. Türkiye’nin olduğu coğrafya, ekonomi ve askeri bir rekabet alanındadır. Katar krizi bunun son örneğidir.
“İSLAM DÜNYASINA KIRGINLIK YAKIŞMIYOR”
Katar meselesinde hakkaniyetli bir tavır içerisindeyiz. Katar’a yapılan ambargoyu haklı bulmadığımız söyledik. Şahsım, Başbakan, ve bakanlarımızla beraber hemen hemen herkesle görüştük ve görüşmeye devam ediyoruz. Temennimiz bu meselenin bayrama kadar çözülmesi. Suudi Arabistan başta olmak üzere Körfez ülkeleriyle çok güçlü ilişkilere sahibiz. Ülkemizde yatırım yapan Suudi Arabistan ve diğer ülkeler müsterih olsunlar. Dün Dışişleri Bakanımız da oradaydı. Eminim bu süreci çözmeye mükredir olduğuna inanıyorum. Bu sorun bayrama kadar çözülmelidir. İslam dünyasına kırgınlık yakışmıyor.
Türkiye çoğu batı ülkesinden çok daha ileri düzeyde hukuk devletidir. Terör örgütlerinin saldırmasına rağmen hukuk ilkesi içerisinde davranıyoruz. Burası darbe yapanlara bile hukuk ilkesi çerçevesinde muamele gösteren bir ülkedir. Türkiye’nin aleyhinde yürütülen bu kampanyaların haksız oduğunu biliyoruz.
Körfez başta olmak üzere tüm yatırımcılara, tüm ziyaretçilere kapımız açıktır. Türkiye, son 14 yıldır hep parmakla gösterilen bir büyüme oranıyla bugünlere gelmiştir. 2016’da yaşanan herşeye rağmen, yüzde 2.9’luk büyüme oranı AB ve OECD ortalamasının çok üzerindedir. İlk çeyrekte, üçüncü sırada yer aldığımız büyüme rakamının benzer bir şekilde çıkacağını tahmin ediyoruz. 2019 seçimlerine kadar geçecek 2 yıllık sürede, tüm dikkatimizi ihracatımıza, yatırımlarımıza yönelteceğiz.
“FAİZE MÜDAHALE EDECEĞİZ”
Kredi Garanti Fonu (KGF) piyasayı rahatlattı, teşvikler yatırımcıları harekete geçirdi. Faiz konusu, bu konuya da müdahele edeceğiz. Serbest piyasa… Biz öyle bir müdahale yaparız ki, yatırımlarımızın önünü açmış oluruz. Eğer yüksek faizlerle biz yatırımcıyı köşeye sıkıştırırsak yatırım durur, netice alamayız. İstihdam teşvikleri de çok ciddi kolaylıklar sağlıyor. Vergi indirimleri de yine yatırımcılarımız için önemli.
Dövizin ateşinin düşmesi, Borsanın tarihi rekorlar kırarak 100 bin seviyesine ulaşması, kredi temennütlerinin azalması da ekonominin iyiye gittiğini gösteriyor. Yurtiçi talebin artması ise milletin güvendiğini gösteriyor. Cari açığın finansmanında turizmden kaybettiğimizi, ihracatla yakaladık. En kötüyü geride bıraktık. Bizim birlik ve beraberliğimiz çok önemli.
“YOLLAR YÜRÜMEKLE AŞINMAZ”
Eğer bir olursak, beraber olursak Türkiye’yi kimse bölemez. Bizim hukuka saygımız, anayasamız var. Ama diğer taraftan da, anayasayı ayaklar alttına alarak vatandaşı sokağa dökmek, ne milletin yararınadır ne bizim. Yollar yürümekle aşınmaz.
Sivil toplum kuruluşlarının, yargının bu zatla ilgili aldığı kararlara destek veriyor gibi, yargının 138’inci maddesini ayaklar altına alıyor olması. Ürkeklik, yargıya baskı adaleti getirmez. Elinde ‘adalet’ yazılı pankartıyla dolaşmak , vatandaşı sokağa çağırmak adaleti getirmez. Adaletin yeri parlamentodur. Burada istediğin kadar adalet ara.
Acaba başında bulunduğun kurumda ne kadar adalet var. Biz bir şeyi konuşuyoruz, yasama yürütme yargı. Bu üç kurumun birbiriyle dayanışması çok önemli. Eğer bu kuvvetler ayrılığına biz saygı duymazsak, sivil toplum kuruluşları saygı duymazsa olmaz. Yargı yarın sizi de bir yerlere davet ederse şaşırmayın.
Bizim birliğimiz çok önemli. Böyle ramazan ayı içerisinde milleti sokağa dökmek, böyle bir işe başlamak doğru değil. 15 Temmuz’da Atatürk Havalimanı’ndan kaçan kişinin tanklara değil, neyin üzerinde çıktığı belli oldu. Dürüst olmayanlarla da bir yere varılmaz.
Başbakan Binali Yıldırım başkanlığında yapılan Ekonomi Koordinasyon Kurulu (EKK) toplantısında, ekonominin canlandırılması, Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerine yatırım ve teşvikler görüşüldü.
Başbakan Binali Yıldırım başkanlığında gerçekleştirilen Ekonomi Koordinasyon Kurulu (EKK) toplantısı saat 19.00’da bitmiş, yaklaşık 5 saat süren toplantıda ekonomideki gelişmeler bütün yönleriyle ele alınıp değerlendirilmiştir. Bu çerçevede büyüme, enflasyon, faiz, özel sektör ve kamu yatırımları, kamu finansmanı, dış ticaret, cari denge, cazibe merkezleri, bütçe performansı konularında ilgili bakanlar sunumlar gerçekleştirdi. Toplantıda bakanların sunumları üzerinden aşağıdaki değerlendirmelerde bulunuldu.
*Güçlü büyüme performansıyla öne çıkan Türkiye ekonomisinde son aylarda artış eğilimi gösteren faiz, enflasyon ve işsizlik rakamları düşme eğilimine girmiştir.
*KGF destekli finansman paketi ile faizsiz KOSGEB kredisi uygulamalarının son derece başarılı olduğu ve bu sayede reel sektörün dalgalanmalardan etkilenmesinin engellendiği tespit edilmiştir.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), kredi kartı işlemlerinde uygulanacak azami faiz oranlarında değişiklik yapılmadığını bildirdi.
TCMB’den yapılan açıklamada, kredi kartı işlemlerinde uygulanacak azami faiz oranlarında değişiklik yapılmadığı kaydedildi.
Bankaların diğer ülkelerde olduğu gibi, kredi kartı faiz oranlarını bireysel kredi faizlerine göre daha yüksek belirlediği aktarılan açıklamada, “Bu nedenle, kısa vadeli kredi gereksinimi olan kredi kartı sahiplerinin bu gereksinimlerini kredi kartları yerine tüketici kredileri yoluyla karşılamaları menfaatlerine olacaktır.” denildi.
Rus devlet savunma sanayi şirketi Rostec’in Üst Yöneticisi (CEO) Sergey Çemezov, Türkiye ile 5. nesil savaş uçağı üretimi konusunu görüştüklerini belirterek, “Bu konuda Türkiye’de gerekli altyapı mevcut. Birlikte yeni ve modern bir şeyler yaratabiliriz.” dedi.
Çemezov, Türkiye ile yürütülen S-400 hava savunma sistemleri ve diğer projelere ilişkin Türk medyasına ilk kez AA muhabiri aracılığıyla değerlendirmelerde bulundu.
Rusya’nın Türkiye ile birlikte S-400 sistemiyle ilgili teknik görüşmelerde sona gelindiğini anlatan Çemezov, şu anda S-400’lerin finansmanıyla ilgili konuların istişare edildiğini söyledi.
Finansman konusunun hükümetlerarası seviyede de ele alındığına işaret eden Çemezov, “Çünkü hükümetlerarası anlaşmalarda yalnızca hükümet kredi verebilir. Rus ve Türk maliye bakanlıkları bu konuda istişarelerini devam ettiriyorlar.” dedi.
Rusya olarak S-400 sistemlerini birlikte üretmeye hazır olduklarını ancak bu konunun önünde bazı engeller olduğunu vurgulayan Çemezov, “Türkiye’de bu konuda uzmanlık ve tüm bu üretimin yapılabileceği üs konusunda eksikler var. Sizin daha önce böyle bir üretiminiz olmadığı için bu atılım çok karlı olmayacaktır. Çok büyük miktarlarda para yatırıp bir şey elde etmemek doğru olmaz. Yine de ekonomik açıdan tüm açılardan değerlendirilmesi gerekir.” yorumunu yaptı.