El-Erian negatif faizi değerlendirdi

Çoğu ekonomist, negatif faizlerin yayılmasını ve buna ilişkin uygulamaları açıklarken marjinal analize bağlı kalma eğilimindedir. Bu anlaşılabilir bir durum, yine de marjinal değişikliklere odaklanma eğilimi, fazla kısmi olabilir ve hatta yanlış yönlendirebilir: Özellikle sıfırın altındaki faizlerin istemsiz sonuçlarını sonuçlarına yön vermek zorunda olan piyasa katılımcıları için.

Ekonomistlerin geleneksel argümanı şöyle: Merkez bankalarının hamleleri ve piyasanın hazine tahvil faiz fiyatlaması, sıfır seviyesinin artık faizler için nominal bir sınır teşkil etmediğini kanıtladı. Sonuç olarak, eksi faizlerin etkisi en iyi deltalarla açıklanabilir. Bu, faiz oranlarındaki marjinal değişikliğe (örneğin eksi yüzde 0.2’den eksi yüzde 0.3’e indirilmesi) dayanarak sonuca varmayı, tüm seviyeleri toptan ele almaya (ne kadar eksi ve ne kadar uzun süre için) terchi etmek anlamına geliyor. Eksi faizlerin tarihsel anomalisine karşın çoğu ekonomist, fiyatlama, davranışlar ve ekonomik etkiler sürecinde geleneksel analizi uygulamaya eğilimlinde oluyor.

Bu yaklaşımın doğru olduğundan kesin emin değilim. Üç gelişme bu şüpheciliğini destekliyor ve daha açık düşünmeye ve analize olan ihtiyacı ortaya koyuyor:

İlk olarak, sistematik olarak önemli gelişmiş ekonomilerde finansal hizmetleri milyonlara sunmak için oluşturulmuş kurumsal yapı, eksi faizlerle çok uzun süre faaliyet göstermek için tasarlanmamıştır. Örneğin net faiz marjları üzerindeki baskı nedeniyle bankalar, aracılık işlevini yeribne getirmekte zorlanıyor ve giderek artan bir mevduarı geri çevirme eğilimine giriyor. Dahası, emeklilik fonlarından sigorta şirketlerine kadar uzun vadeli finansal tasarruf sağlayıcıları, uzun yıllar sonra gelecekte anlamlı bir güvenli getiri olacağı yönündeki müşteri beklentilerini karşılamakta zorlanıyorlar.

25 Mart 2016 Saat : 5:08
hamza
devamını oku

IMF: Ucuz petrolün büyümeye etkisi yavaş olacak

Uluslararası Para Fonu (IMF) araştırmacıları, düşük petrol fiyatlarının faydalarının, küresel ekonomide talep artana ve gelişmiş ülke merkez bankalarının sıfır faiz politikasından uzaklaşana kadar somutlaşamayabileceğini kaydetti.

Petrol fiyatlarında Haziran 2014’ten bu yana gerçekleşen kayde değer düşüşe rağmen,, ekonomistler halen ucuz petrolün olumlu etkilerini bekliyor. Fiyatların düşüşündeki temel neden olarak küresel arzdaki artış gösterilirken, IMF’nin yeni raporu, petrol ihraç eden ülkelerdeki iç talebin geçen yıl tahmin edilenden daha zayıf olduğunu gösterirken, ABD ve Avrupa gibi petrol ithalatçılarında beklentilerin gerisinde kaldığını işaret etti.

Araştırmacılar, IMF’in çalışmasına göre, petrol fiyatlarının düşük ve merkez bankalarının faiz politikalarını daha da daraltamadğı bir ortamda, düşük üretim maliyetlerinden kaynaklanan enflasyondaki gerilemenin reel faizi yükselteceğini ve bunun da borçlanmayı daha maliyetli hale getirerek, talebi olumsuz etkileyeceğini kaydediyorlar.

Baş ekonomist Maurice Obstfeld başkanlığındaki IMF araştırmacıları, bunun aksine, petrol fiyatları artarken, merkez bankalarının agresif bir şekilde faiz artırımı konusunda isteksiz olduğu bir ortamda, yüksek fiyatların, reel faizin düşmesi nedeniyle genişlemeci bir faktör olmasını bekliyorlar.

IMF çalışmasına göre, ucuz akaryakıt fiyatlarından tüketicilerin faydalandığını, ancak sürekli düşük enflasyonun merkez bankalarının işini zorlaştırdığını kaydetti.

Fon’un araştırmacıları, “Tarihi düşük seviyelerdeki petrolün mevcut safhası, şirket ve ülke temerrütleri gibi sıkıntıları tetikleyebilir ve bu durum zazten tedirgin durumdaki finans piyasalarını olumsuz etkileyebilir,” dedi.

Araştırmacılar, “Bu gibi muhtemel negatif faktörler, küresel topluluktan gelen talep desteğini ve bununla birlikte ülkeye özel yapısal ve finans sektörü reformlarını, tümünü birden daha acil kılar” şeklinde görüş bildirdi.

25 Mart 2016 Saat : 5:07
hamza
devamını oku

Teknik analistlere göre BIST yön değiştiriyor olabilir

Bu yılın en iyi performans gösteren hisse senedi piyasalarından biri olan Borsa İstanbul (BIST), teknik analistler tarafından takip edilen bazı göstergelere göre yönünü aşağı çeviriyor olabilir.

BIST 100 Endeksi’nin yükselişi, siyasi kargaşa, terörizm ve yüksek enflasyonla mücadelenin etkisiyle, 2014 yılının ortalarından beri görülen en iyi sekiz haftalık performansının ardından sona ereceğinin sinyalini veriyor.

“Geçtiğimiz haftalardaki yükselişin arkasındaki esas unsur, gelişen piyasalara yönelik olumlu küresel algıydı” diyen Deniz Yatırım Menkul Kıymetler’den Gülşen Ayaz, “Risk iştahındaki artışı tetikleyen unsurlar kaybolmaya başladı ve yatırımcı dikkati hisse senetlerinde artan riskler dahil yurtiçi olaylara odaklandı” şekline görüş bildirdi.

MACD göstergesine göre, endeksteki yükseliş ivme kaybediyor. MACD analizi uzun ve kısa vadeli hareketli ortalamalar arasındaki farkın haritasını çıkarıyor ve dönüm nopktalarını tespit etmek için bu “sinyal çizgisi” denilen çizginin hareketli ortalamasını kullanıyor.

Teknik analistler hisse senetlerinde ve endekslerde RSI göstergesini takip ediyorlar. RSI göstergesinde 70 seviyesinin üzerine çıkılması aşırı alış bölgesine, 30 seviyesinin altına inilmesi aşırı satış bölgesine girildiği anlamına geliyor. Hisse senetleri genellikle iki tarafta da uzun süre kalmaz. Çizginin dipten 30 seviyesinin üzerine yükselmesi yülseliş sinyali olarak görülür. Benzer şekilde 70 seviyesinin altına gerilemesi düşüş sinyali olarak görülür. BIST 100 Endeksi’nde olanda tam olarak bu.

Fibonacci düzeltme çizgileri bir hisse senedinin dip seviyeden zirve seviyeye kadar kaybının yüzde kaçını geri aldığını gösterir. Bazı yüzde seviyeleri destek ve direnç seviyeleri olmaya yatkındır, bu nedenle bu seviyeler önemlidir. Türkiye hisse senedi endeksi bu seviyelerden biri olan yüzde 61.8 seviyesinin altına düştü ve şindi yüzde 50’yi test ediyor. Son yükselişte göstergeyi aşağı yönlü bir trende doğru iterken, direnç noktası olarak işlev görüyor.

25 Mart 2016 Saat : 5:07
hamza
devamını oku

Küresel piyasalar “Fed’in faiz artışı” beklentisini fiyatlıyor

Tüm dünyada hisse senetleri, Paskalya tatili yaklaşırken, Fed’in faiz artırımına gideceğine ilişkin beklentilerin küresel piyasalarda hareketlenme yaratması ile birlikte, doların yükselişini beşinci güne taşıması sonrası değer kaybetti.

Avrupa hisse senetleri, Bloomberg Emtia Endeksi’ndeki düşüşle birlikte, ham madde üreticilerindeki kayıpların öncülüğünde, bu hafta her gün değer kaybetti. ABD endeks vadeli kontratları da aşağı yönde hareket etti. Ham petrol, ABD’de stokların beklenenden daha fazla arttığını gösteren veri sonrası düştü. Demir cevheri düşüşünü üçüncü güne taşıdı. Emtiadaki bu düşüş gelişen piyasa hisse senetlerine satış getirdi. Dolar 16 önemli para biriminin tümü karşısında güçlenirken, Malezya ringgiti gelişen ülke paralarındaki düşüşlere öncülük etti. Altın bir ayın en düşüğüne indi. Euro Bölgesi’nde ülke tahvilleri değer kazanırken, kredi piyasaları zayıfladı.

Piyasaları Ağustos ayında ve ardından tekrar Şubat başında sarsmasının ardından, Fed’in faiz artırımına gideceğine ilişkin beklentiler, bölgesel Fed başkanlarının Nisan toplantısına faiz artırımını destekleyici yönde açıklamaları ile birlikte, yeniden ön plana çıktı. Fed’in geçen hafta 2016 yılına ait faiz artışları sayısına ilişkin projeksiyonlarını dörtten ikiye indirmesi, küresel hisse senetlerine alım getirirken dolar üzerinde baskı oluşturdu. Ancak Fed yetkililerinden gelen sıkılaştırmaya ilişkin yorumlar şimdilerde dolardaki yükselşi destekliyor ve dolar ile fiyatlanan emtia üzerindeki satış baskısını artırıyor. Ancak küresel hisse senedi piyasaları halen geçen yılı, Fed’in Aralık ayında faiz artırımı kararı alşmadan önce bulundukları yerin daha üzerinde tamamlamış durumda.

Frankfurt’ta SEB AB kıdemli faiz stratejisti Marius Daheim, “Fed’in gösterge faiz bandının aşağı limitini sıfırdan uzaklaştırmak için, daha sonra değil, daha önce harekete geçeceği açık,” dedi ve “1Fed, harekte geçmeden önce faiz artırımı konusunda piyasadaki görüş birliğini görmek istiyor. Daha önceki deneyim, eğer Fed kendisini piyasa beklentisinin karşısında konumlarsa, hareketlerinin ve söyleminin risk varlıklarında satış dalgası getirdiğini gösteriyor” şeklinde görüş bildirdi.

Traderlar, borçlanma maliyetlerinin Nisan toplantısında artırılma olasılığını yalnızca yüzde 6, Haziran ayında bir faiz aartırımı olasılığını ise yüzde 38 olarak görüyor. Aynı zamanda, yatırımcılar, küresel büyümenin gücünü anlayabilmek için uluslararası verilere ve yorumlara da bakıyor. Çin Devlet Başkanı Li Keqiang, bugün yaptığı konuşmada, büyümenin, dünyanın ikinci en büyük ekonomisinde, birinci önceliğe sahip olduğunu ve hükümetin büyüme hedefine ulaşabilmesi için gerekmesi durumunda tedbirler alınabileceğini tekrarladı. Tayvan’da merkez bankası gösterge faizi, üçüncü çeyrek üst üste düşürdü.

Asya’nın büyük bölümü, Avrupa ve Kuzey Amerika’da piyasalar yarın tatil nedeniyle kapalı olacak. Filipinler ve Hindistan ise halihazırda haftayı kapatmış durumda.

MSCI Tüm Ülkeler Dünya Endeksi Londra saati ile 12:31’de yüzde 0.6 aşağıda seyrediyordu. Stoxx Europe 600 Endesi yüzde 1.3 ve Standard & Poor’s 500 (S&P 500) endeks vadeli kontratları yüzde 0.5 geri çekildi

25 Mart 2016 Saat : 5:06
hamza
devamını oku

İsviçre MB 2015’te piyasa müdahalesine 88 milyar frank harcadı

İsviçre Merkez Bankası (SNB) geçtiğimiz yıl, ekonomiyi deflasyondan koruma çabalarıyla piyasa müdahalelerine 86.1 milyar frank (88 milyar dolar) harcadı.

SNB Başkanı Thomas Jordan ve merkez bankası yetkilileri, frankın güç kazanmasına karşı müdahale ederek önlem alınacağına ilişkin tekrar tekrar taahhütlerde bulundu. Euro karşısında minimum 1.20 oranı uygulamasını Ocak 2015’te terketmesinden bu yana SNB, taahhüdünü yerine getirdi.

Perşmebe günkü SNB yıllık raporunda “Döviz alımlarının vbüyük çoğunluğu o Ocak’ta yapıldı” ifadesi bulunurken, “yılın geri kalanı boyunca da SNB, kura ilişkin gelişmeleri etkileyebilmek için gerekli zamanlarda döviz piyasasında faal oldu” açıklaması da yer aldı.

Piyasa müdahalelerine 2014 yılında 25.8 milyar frank harcanırken, 2012 yılında 188 milyar frank harcanmıştı. SNB, 2013 yılında hiç döviz alımı yapmadı.

25 Mart 2016 Saat : 5:05
hamza
devamını oku

ABD’de işsizlik maaşı başvuruları beklentinin altında

ABD Çalışma Bakanlığı’nın bugün açıklanan verilerine göre, işsizlik maaşına ilk kez geçen hafta başvuranların sayısı 265 bin oldu. Bloomberg anketine katılan 42 ekonomistin beklentisi 269 bindi

4 haftalık ortalama işsizlik maaşı başvuruları 250 kişi arttı ve 259.750’ye yükselirken süregelen işsizlik başvuruları 12 Martta sona eren haftada 39 bin düşerek 2.18 milyon oldu.

İşsizlik başvuruları son 55 haftadır 300 binin altında seyrediyor. Bu, 1973’ten bu yana ilk kez görülüyor. Ekonomistler bu durumun sağlıklı istihdam piyasasıyla uyumlu olduğunu ifade ediyor.

25 Mart 2016 Saat : 5:05
hamza
devamını oku

Dolar/TL “PPK” sonrası 2.88’in altına geriledi

Perşembe gününe 2.8751 seviyesinde başlayan dolar/TL, sert yükseldi ve TSİ 02:55’te 2.8867 seviyesine tırmanarak güniçindeki en yüksek seviyesini gördü. Ardından dalgalı hareket eden dolar/TL, Merkez Bankası faiz kararı sonrası 2.88 seviyesinin altına indi.

Perşembe günü 14:00’te açıklanan Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu (PPK) toplantı kararlarına göre alt bant ve politika faizinde değişikliğe gidilmedi. Üst bantta ise 25 baz puan indirime gidilerek yüzde 10.50’ye çekildi.

Dolar/TL, Merkez Bankası kararının öncesinde 2.89 seviyesini aşarak saat 13:58’de 2.8910 seviyesini görmesinin ardından, kararın hemen sonrasında, önceki seviyelerine geri dönerken, geç işlemlerde 2.87’li seviyelere geriledi.

Dolar/TL saat 15:57’de 2.8796’dan işlem görürken, bugüne yüzde 0.11 düşüşle 80,297.44 seviyesinden başlayan Borsa İstanbul 100 (BIST 100) Endeksi yaklaşık yüzde 0.35 artışla 80,600 puanın üzerine geldi.

Güniçinde 2.8744 ve 2.8910 seviyeleri arasında hareket eden Dolar/TL’de bir yıllık kazanç, Çarşamba günkü kapanış fiyatı 2.8751 seviyesine göre yüzde 12.8 oldu.

25 Mart 2016 Saat : 5:05
hamza
devamını oku

ABD’de dayanıklı mal siparişleri yüzde 2.8 azaldı

ABD’de dayanıklı mal siparişleri Şubat ayında, dört ayda üçüncü kez düşerek ABD sermaye yatırımlarında uzun süreli bir yavaşlamanın simnyalini verdi.

ABD Ticaret Bakanlığı’nın Perşembe günkü açıklamasına göre en az üç yıl dayanması beklenen mal ve malzeme siparişleri, Şubat ayında yüzde 2.8 düşüşi kaydetti. Havacılık dışı savunma hariç siparişler, aynı dönemde yüzde 1.8 düştü.

Florida’da Raymond James Financial Inc. baş ekonomisti Scott Brown, “Durum hala çok kırılgan. Şirketleri tedirgin edecek çok fazla olumsuzluk var” dedi.

Bloomberg anketine katılan 74 ekonomistin medyan tahmini tüm siparişlerde yüzde 3’lük bir düşüş olacağını öngörürken, tahminler yüzde 7’lik azalış ve yüzde 0.5’lik artış arasında dalgalandı.

25 Mart 2016 Saat : 5:04
hamza
devamını oku

Fed/Bullard: Fed “çok yavaş” faiz artırımına hazırlanıyor

St. Louis Fed Başkanı James Bullard bir sonraki faiz artırımının uzak olmayabileceğini belirtti. Bullard, Fed’in geçtipğimiz hafta pas geçmesinin ardından, faiz artırımına giderek yaklaştığını ifade etti.

Bullard Perşembe günü New York’ta gerçekleştirdiği konuşmasında Fed’in “Eknomoik Tahminler Özeti” denilen çeyreklik tahminlerine atıfta bulunarak “Mart SEP’sinde üzerinden geçilen görece önemsiz gerilemeler, ekonominin beklendiği gibi gelişmesine bağlı olarak, bir sonraki faiz artırımının fazla uzakta olmayabileceğini gösteriyor” dedi.

Fed yetkilileri, merkez bankasının yaklaşık on yılın ardından ilk kez Aralık ayında faiz artırımına gitmesinden sonra ikinci artırımın ne zaman yapılacağı konusunda tartışıyorlar.

Bullard, Fed’in “çok yavaş” faiz artırımına hazırlandığını ifade etti. Enflasyon beklentilerinin Şubat ayı ortalarında düşük seviyelerinden sıçradığını belirten St. Louis Fed Başkanı, politika yapıcıların Nisan ayında faiz artırımına gidip gitmeyeceğine ilişkin yöneltilen soruyu “Toplantı hakkında ön değerlendirme yapmak istemem. MArt ayından Nisan’a gelecek fazla bir bilgi yok” şeklinde cevapladı.

Fed’in Avrupa Merkez Bankası (AMB) ve Japonya Merkez Bankası (BOJ) ya da diğer bankalarla ortak hareket etmek zorunda olmadığını söyleyen Bullard, faizlerle ilgili olarak, Fed’in noktasal grafik olmadan daha iyi durumda olacağının altını çizdi. Bullard, “bu şeffaflık anlamında geri çekilme olurdu fakat vurgunun veriye bağlılığa yapılmasını sağlardı” dedi.

25 Mart 2016 Saat : 5:04
hamza
devamını oku
borsa haberleri Son Yazılar FriendFeed

Son Yorumlar

SPK'nın 22 Nisan 2002 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan tebliği uyarınca yayımlanması istenen uyarı: "Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Bu sitede yer alan haber, yorum ve tavsiyeler; haber yapanların, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler, mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi, beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir."