Bakanlar Kurulu tarafından ilan edilen ve Resmi Gazete’de yayımlanan olağanüstü hal kararıyla ilgili Başbakanlık tezkeresi, TBMM Başkanlığı’na sunuldu.
OHAL tezkeresi oylandı.
Meclis Başkanı İsmail Kahraman oylama sonucunu açıkladı.
Kabul: 344
Red: 115
Başbakan Binali Yıldırım, devletin millete değil, kendisine olağanüstü hal ilan ettiğini belirterek, ” Bu olağanüstü hal ilanıyla devlet içine yıllardan beri kümelenmiş FETÖ çeteleri, terör çeteleri bir bir temizlenecek ve ülkemizin istiklaline, demokrasisine zarar vermeye kalkışan bu mihraklar bir daha ayağa kalkmamak üzere bertaraf edilecektir. ” dedi.
Yıldırım, Bakanlar Kurulu tarafından ilan edilen ve Resmi Gazete’de yayımlanan olağanüstü hal kararıyla ilgili Başbakanlık tezkeresinin, TBMM Genel Kurulu’nda kabulünün ardından teşekkür konuşması yaptı.
Başbakan Yıldırım, kabul edilen OHAL kararının, demokratik düzene, milli iradeye karşı 15 Temmuz gecesi başlatılan silahlı darbe teşebbüsünün doğurduğu sonuçları ve yaptığı tahribatı ortadan kaldıracak önlemleri almaya yönelik olduğunu bildirdi.
Geçmiş dönemdeki OHAL kararlarına bakıldığında, önlemlerin, vatandaşın yaşamını sınırlamaya, hareket alanını kısıtlamaya yönelik olduğuna işaret eden Yıldırım, 15 Temmuz’da gerçekleştirilmeye çalışılan darbe teşebbüsüyle milletin, hükümetiyle, bütün siyasi partileriyle, başkomutanıyla bir, beraber olduğunu, kenetlendiğini ve bu darbe bozuntularını bertaraf ettiğini kaydetti
Avrupa hisse senetleri, Mario Draghi’nin Avrupa Merkez Bankası’nın (AMB), Brexit’in etkilerine dair daha net bir resim elde ettiğinde, ilave teşvikleri düşüneceğini söylemesiyle ve karışık gelen şirket raporlarının etkisiyle hafif değişti.
Stoxx Europe 600 Endeksi, yüzde 0.7’lik gün içi kayıplarını tersine çevirerek, Londra’da saat 16:32 itibariyle yüzde 0.1’den az yükseldi.
Draghi, geçtiğimiz ayki Brexit oylamasının ardından para politikasını gevşetmekte frene basarken, gerekirse mevcut tüm enstürmanları ve kullanacaklarını vurguladı. Ekonomistler, AMB’nin parasal genişleme için büyük olasılıkla 8 Eylül’deki toplantılara kadar bekleyeceğini ön görüyor.
NN Investment çoklu varlık stratejisti Partners Patrick Moonen, “Piyasalar beklentilerden yukarıda olsa da, mod hala skeptik.” dedi ve “Şimdi yapılması gereken panik yapmamak ve yeniden değerlendirme yaparak, bu seviyelere tutunmak. Şirket gelirleri burada bize bir yöne gösteriyor. Ancak, ekonomik büyümenin Brexit’ten etkilenip etkilenmediğine ve merkez bankalarının daha fazla efor sarfetmeleri gerekip gerekmediğine yönelik hala veri bekliyoruz.” diye konuştu.
Sermaye Piyasası Kurulu (SPK), yürürlükte bir geri alım programı olan ya da olmayan halka açık şirketlerin, özel durum açıklaması yapmak kaydıyla herhangi bir limit söz konusu olmaksızın borsada kendi paylarının geri alımını gerçekleştirebileceğini duyurdu.
SPK’dan yapılan açıklamada, Türkiye sermaye piyasalarında son günlerde yaşanan gelişmelerin, Kurul tarafından yakından izlendiği, piyasaların sağlıklı bir şekilde işlemesine yönelik olarak ikinci bir duyuruya kadar uygulanmak üzere bazı hususların kamuoyuna duyurulmasının uygun görüldüğü belirtildi.
Açıklamada, şunlar kaydedildi:
“Genel kurullarınca alınmış bir karara bağlı olarak yürürlükte bir geri alım programı olmayan halka açık şirketlerimiz, özel durum açıklaması yapmak kaydıyla herhangi bir limit söz konusu olmaksızın borsada kendi paylarının geri alımını gerçekleştirebilecektir. Genel kurullarınca alınmış bir karara bağlı olarak geri alım programı yürüten halka açık şirketlerimiz, özel durum açıklaması yapmak ve yetkili organlarını bilgilendirmek suretiyle herhangi bir limit söz konusu olmaksızın borsada kendi paylarının geri alımını gerçekleştirebilecektir.”
Yatırımcıların ve yatırım kuruluşlarının açığa satış işlemlerinde mevzuatta öngörülen teminatlandırma ve işlem kurallarına uymaları gerektiği de vurgulanan açıklamada, aksi uygulamaların tespiti halinde işlemleri gerçekleştirenler hakkında yasal işlem yapılacağının altı çizildi.
Kanada kaynaklı uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Dominion Bond Rating Services (DBRS), başarısız darbe girişimi sonrası Türkiye’nin uzun dönem yabancı para cinsinden kredi notunu BB(yüksek)’ye ve uzun dönem yerel para cinsinden kredi notunu ise BBB(düşük)’ye düşürdüğünü açıkladı.
Ayrıca, Türkiye’nin kısa dönem yabancı ve yerel para cinsinden kredi notu da düşürüldü ve tüm derecelendirmelerdeki eğilimin negatif olduğunu söyledi.
DBRS, “Kredinin düşürülmesi, hukukun egemenliğinde bozulma ve yükselen jeopolitik gerginlikleri yansıtıyor.” denildi ve Türkiye’nin dış finansmana olan büyük gereksinimini “kırılganlığın ana kaynağı” olduğu belirtildi.
Dün ise S&P, Türkiye’nin kredi notunu BB+’dan BB’ye ve durağan olan görünümünü ise negatife çevirmişti. Geçtiğimiz günlerde ise, bir diğer önemli kredi derecelendirme kuruluşu Moody’s, ülkenin kredi notunu düşürmek için incelemeye alındığını ve kararın 1-3 ay arasında açıklanacağını söylemişti.
ABD hisse senetleri, Intel Corp. ve Southwest Airlines Co.’nun da dahil olduğu şirketlerden gelen hayal kırıklığı yaratan sonuçlarla düşerek, şirket karlarının hisse senetlerini yeni zirvelere taşıyacak kadar iyi olduğuna dair düşüncelere şüphe getirdi.
S&P 500, New york’ta yüzde 0.4 düşerek 2,165.01 seviyesine geldi ve iki haftanın en büyük düşüşünü kaydetti. Dow Jones Sanay Endeksi, üç yılı aşkın kazanç serisini durdurdu.
Hartford Funds Investment Consulting Group’tan Tom Siomades, “Rallinin çoğunluğu Brexit sonrası rahatlamadandı ve bazı iyi kar sonuçlarının dışında başka bir şey göremiyorum.” dedi ve “Bir diğer konu ise, yaz aylarındayız ve piyasa sakin. Kar sonuçlarından başka hiçbir şey piyasaları hareketlendiriyormuş gibi gözükmüyor.” dedi.
IMF G20 Maliye Bakanları ve Merkez Bankaları Yöneticilerinin toplantısı için hazırladığı ‘Global Beklentiler ve Politika Zorlukları’ adlı raporunda Türkiye’nin büyüme tahminini indirdi.
Kurum Türkiye için 2016 yılı büyüme beklentisini %3.8’de korurken 2017 için beklentisini % 3.4’ten % 3.2’ye düşürdü.
Raporda İngiltere’nin AB’den ayrılma (Brexit) kararına vurgu yapan IMF, ekonomik, siyasi ve kurumsal belirsizliklerdeki beklenen artışın makro ekonomik sonuçlarını yansıttığını, bu anlamda 2016 ve 2017 yılları için küresel büyüme görünümlerinin aşağı yönlü revize edildiğini belirtti.
Dünya ekonomisinde aşağı yönlü risklerin arttığına değinen IMF, güçlü politikaların kritik önemde olduğunu belirtti. Brexit öncesinde de küresel büyümenin cansız olduğunu, referandum sonrasında finansal volatilitenin arttığını belirten IMF, bu gelişmelerin zayıf görünüme katkıda bulunduğunu bildirdi. IMF, gelişmiş ekonomilerde ılımlı toparlanmanın süreceğini öngörürken gelişen ekonomilerde büyüme beklentilerinin tarihsel perspektifte daha cansız olacağını ifade etti.
IMF, Brexit sonrası oluşan belirsizlikler nedeniyle küresel ekonomik büyüme beklentisinin bu yıl için % 3.2’den % 3.1’e, gelecek yıl için ise % 3.5’ten % 3.4’e düşürüldüğünü açıklamıştı.
Hgs kullanmanın avantajları
Hgs kullananlar pek çok avantaja sahip olmaktadır. Bu avantajlardan en önemlisi zamandan kazanmaktır. Eskiden otoyol ve köprülerde gişe memurları olurdu. Ve insanlar köprüden geçerken ödeme yapmak için uzun kuyruklar oluştururdu. Artık Hızlı geçiş sistemi ile birlikte, araçlar, köprü gişelerinde bekleme yapmak zorunda kalmamaktadır.
Hgs yüklemesi yapanlar, araçlarının ön camına koydukları cihaz sayesinde, köprülerden bekleme olmadan geçebilir. Araç, köprüden her geçtiğinde Hgs bakiyelerinden geçiş ücreti düşülür.
Hgs yüklemesi yapmak için pek çok farklı yol bulunmaktadır. Bu yollardan bir tanesi: Kredi kartı ile hgs yüklemektir. Bir diğer yol ise Bankamatik üzerinden Hgs bakiye yüklemesi yapmaktır. Arzu edenler İnternet bankacılığını kullanarak da yükleme gerçekleştirebilir.
Tüketici Fiyatları Endeksi (TÜFE) ve Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi (Yİ-ÜFE) ile indirgendiğinde mayısta en fazla reel getiriyi külçe altın sağladı.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), bu yılın mayıs ayına ilişkin “Finansal Yatırım Araçlarının Reel Getiri Oranları”nı açıkladı.
Buna göre, en yüksek aylık reel getiri, Yİ-ÜFE ile indirgendiğinde yüzde 3,48, TÜFE ile indirgendiğinde ise yüzde 4,40’la külçe altında gerçekleşti.
Yatırım araçlarında Yİ-ÜFE ile indirgendiğinde dolar yüzde 2,02 ve avro yüzde 1,82 reel getiri sağladı. Buna karşılık Borsa İstanbul (BIST) 100 Endeksi yüzde 8,47, Devlet İç Borçlanma Senetleri (DİBS) yüzde 1,80 ve mevduat faizi yüzde 1,08 yatırımcısına kaybettirdi.
TÜFE ile indirgendiğinde ise dolar yüzde 2,93 ve avro yüzde 2,73 reel getiri sağlarken, BIST 100 Endeksi yüzde 7,66, DİBS yüzde 0,92 ve mevduat faizi yüzde 0,20 yatırımcısına kayıp yaşattı.
BIST 100 Endeksi üç aylık değerlendirmede Yİ-ÜFE ile indirgendiğinde yüzde 4,81, TÜFE ile indirgendiğinde ise yüzde 5,94 ile yatırımcısına en yüksek reel getiri sağlayan yatırım aracı olurken, dolar Yİ-ÜFE ile indirgendiğinde yüzde 2,60, TÜFE ile indirgendiğinde ise yüzde 1,55 ile yatırımcısına en çok kaybettiren yatırım aracı olarak belirlendi.
Altı aylık değerlendirmeye göre külçe altın Yİ-ÜFE ile indirgendiğinde yüzde 15,46, TÜFE ile indirgendiğinde ise yüzde 14,43 ile yatırımcısına en yüksek kazancı sağladı. Aynı dönemde BIST 100 Endeksi, Yİ-ÜFE ile indirgendiğinde yüzde 4,91, TÜFE ile indirgendiğinde ise yüzde 5,77 ile yatırımcısına en çok kaybettiren yatırım aracı oldu.
Cumhurbaşkanı Baş Danışmanı Bülent Gedikli, NTV televiyon kanalında katıldığı bir programda Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) faiz indirimlerinin devam etmesi gerektiğini belirtti.
Gedikli, Fed’in olası faiz artırımının halihazırda fiyatlanmış olduğunu ifade etti.
Cumhurbaşkanı Baş Danışmanı, TL’nin gereğinden fazla değer kazanmaması gerektiğinin altını çizdi ve TCMB rezevlerinin artırılması gerektiği vurguladı.
Gedikli, Türkiye’de erken serçim olmayacağını söyledi.