İsviçre Merkez Bankası (SNB) geçtiğimiz yıl, ekonomiyi deflasyondan koruma çabalarıyla piyasa müdahalelerine 86.1 milyar frank (88 milyar dolar) harcadı.
SNB Başkanı Thomas Jordan ve merkez bankası yetkilileri, frankın güç kazanmasına karşı müdahale ederek önlem alınacağına ilişkin tekrar tekrar taahhütlerde bulundu. Euro karşısında minimum 1.20 oranı uygulamasını Ocak 2015’te terketmesinden bu yana SNB, taahhüdünü yerine getirdi.
Perşmebe günkü SNB yıllık raporunda “Döviz alımlarının vbüyük çoğunluğu o Ocak’ta yapıldı” ifadesi bulunurken, “yılın geri kalanı boyunca da SNB, kura ilişkin gelişmeleri etkileyebilmek için gerekli zamanlarda döviz piyasasında faal oldu” açıklaması da yer aldı.
Piyasa müdahalelerine 2014 yılında 25.8 milyar frank harcanırken, 2012 yılında 188 milyar frank harcanmıştı. SNB, 2013 yılında hiç döviz alımı yapmadı.
ABD Çalışma Bakanlığı’nın bugün açıklanan verilerine göre, işsizlik maaşına ilk kez geçen hafta başvuranların sayısı 265 bin oldu. Bloomberg anketine katılan 42 ekonomistin beklentisi 269 bindi
4 haftalık ortalama işsizlik maaşı başvuruları 250 kişi arttı ve 259.750’ye yükselirken süregelen işsizlik başvuruları 12 Martta sona eren haftada 39 bin düşerek 2.18 milyon oldu.
İşsizlik başvuruları son 55 haftadır 300 binin altında seyrediyor. Bu, 1973’ten bu yana ilk kez görülüyor. Ekonomistler bu durumun sağlıklı istihdam piyasasıyla uyumlu olduğunu ifade ediyor.
ABD’de dayanıklı mal siparişleri Şubat ayında, dört ayda üçüncü kez düşerek ABD sermaye yatırımlarında uzun süreli bir yavaşlamanın simnyalini verdi.
ABD Ticaret Bakanlığı’nın Perşembe günkü açıklamasına göre en az üç yıl dayanması beklenen mal ve malzeme siparişleri, Şubat ayında yüzde 2.8 düşüşi kaydetti. Havacılık dışı savunma hariç siparişler, aynı dönemde yüzde 1.8 düştü.
Florida’da Raymond James Financial Inc. baş ekonomisti Scott Brown, “Durum hala çok kırılgan. Şirketleri tedirgin edecek çok fazla olumsuzluk var” dedi.
Bloomberg anketine katılan 74 ekonomistin medyan tahmini tüm siparişlerde yüzde 3’lük bir düşüş olacağını öngörürken, tahminler yüzde 7’lik azalış ve yüzde 0.5’lik artış arasında dalgalandı.
St. Louis Fed Başkanı James Bullard bir sonraki faiz artırımının uzak olmayabileceğini belirtti. Bullard, Fed’in geçtipğimiz hafta pas geçmesinin ardından, faiz artırımına giderek yaklaştığını ifade etti.
Bullard Perşembe günü New York’ta gerçekleştirdiği konuşmasında Fed’in “Eknomoik Tahminler Özeti” denilen çeyreklik tahminlerine atıfta bulunarak “Mart SEP’sinde üzerinden geçilen görece önemsiz gerilemeler, ekonominin beklendiği gibi gelişmesine bağlı olarak, bir sonraki faiz artırımının fazla uzakta olmayabileceğini gösteriyor” dedi.
Fed yetkilileri, merkez bankasının yaklaşık on yılın ardından ilk kez Aralık ayında faiz artırımına gitmesinden sonra ikinci artırımın ne zaman yapılacağı konusunda tartışıyorlar.
Bullard, Fed’in “çok yavaş” faiz artırımına hazırlandığını ifade etti. Enflasyon beklentilerinin Şubat ayı ortalarında düşük seviyelerinden sıçradığını belirten St. Louis Fed Başkanı, politika yapıcıların Nisan ayında faiz artırımına gidip gitmeyeceğine ilişkin yöneltilen soruyu “Toplantı hakkında ön değerlendirme yapmak istemem. MArt ayından Nisan’a gelecek fazla bir bilgi yok” şeklinde cevapladı.
Fed’in Avrupa Merkez Bankası (AMB) ve Japonya Merkez Bankası (BOJ) ya da diğer bankalarla ortak hareket etmek zorunda olmadığını söyleyen Bullard, faizlerle ilgili olarak, Fed’in noktasal grafik olmadan daha iyi durumda olacağının altını çizdi. Bullard, “bu şeffaflık anlamında geri çekilme olurdu fakat vurgunun veriye bağlılığa yapılmasını sağlardı” dedi.
Fed Yönetim Kurulu Üyesi Lael Brainard, küresel ekonomik büyümenin düşük olmasına bağlı olarak faiz artış hızının beklenenden daha yavaş olabileceğini belirtti.
New York’taki para politikası konferansında konuşan Brainard yurtdışındaki risklere vurgu yaptı.
Brainard, “ABD’nin son 1,5 yılda döviz kurunda meydana gelen değerlenme, varlık fiyatları ve uzun vadeli tahvil getirilerindeki değişimler nedeniyle yaşadığı finansal sıkılaşma, federal fonlama oranlarında 75 baz puandan fazla artırıma eş değer” dedi.
Uluslararası Hububat Konseyine (IGC) göre, 2014/2015 döneminde tarihinde ilk kez 200 milyon ton sınırını aşan dünya dönem sonu buğday stoklarının, Temmuz 2015-Haziran 2016 sezonunda yüzde 6’lık artışla 213 milyon tona ulaşması bekleniyor.
AA muhabirinin, IGC’nin raporundan derlediği bilgilere göre, dünya buğday üretiminin Temmuz 2015-Haziran 2016 döneminde, geçen sezona göre 6 milyon tonluk artışla 731 milyon tona ulaşacağı öngörülüyor.
Bu dönemde, AB, BDT, Çin, Türkiye ve Kuzey Afrika’da yüksek üretimlere karşın ABD ve Avustralya’nın hasatlarının az miktarlarda artış, Hindistan ve Arjantin’de ise azalmalar, ortalama verimlerin ise 3,3 ton/hektar civarında gerçekleşeceği tahmin ediliyor.
Emtia üreticileri Aralık başından beri en yüksek seviyeye çıkarak borsaların 3 haftanın zirvesine çıkmasına neden oldu.
Stoxx Europe 600 Endeksi %1.6 arttı ve 331.82 puanla 2 Şubat’tan beri en yüksek seviyeye ulaştı. Glencore, BHP Billiton ve Rio Tinto Group hisseleri %8’den fazla yükseldi.
İngiltere’nin Avrupa Birliği’nden ayrılıp ayrılmayacağı gündemi meşgul ederken FTSE 100 Endeksi %1.5 yükseldi. İngiltere Başbakanı David Cameron İngiltere’nin AB’de kalıp kalmaması için 23 Haziran’da referandum yapılacağını belirtmişti. Londra Belediye Başkanı Boris Johnson da kampanyada “çıkış” yönünde çalışacağını açıklamıştı. JPMorgan Chase İngiltere’nin Avrupa Birliği’nden çıkmasının piyasa için oldukça olumsuz olacağını ve bu yönde bir adım beklemediklerini belirtti.
Almanya’da DAX Endeksi %2 yükselirken Fransa’da CAC 40 %1.9 yükseldi.
Avrupalı bankalar kötü krediler ve düşük faiz oranlarının karlılık üzerindeki negatif etkisiyle bu yıl %21 oranında düştü. Deutsche Bank AG, Credit Suisse Group ve İtalyan Banca Monte dei Paschi di Siena SpA bu ay rekor düşüş kaydetti
Madencilik şirketi Anglo American, emtia fiyatlarındaki çöküş nedeniyle varlıklarını azaltarak borçlarını azaltmanın yollarını arıyor.
Kredi derecelendirme kuruluşu Fitch, Çarşamba günü, şirketin kredi notunu BB+’dan BBB-‘ye düşürdüğünü açıkladı. Madencilik şirketi en iyi pırlanta, platin ve bakır madeni sahalarına odaklanarak bulunduğu durumdan çıkmayı planlıyor. Şirket elindeki diğer emtia sahalarını bırakmayı planlıyor.
Anglo dünyanın çeşitli bölgelerindeki madenlerinde pırlantadan demir cevherine ve nikele kadar herşeyi üretiyor. Şirket, metal fiyatlarının son 6 yılın en düşük seviyesine gerilemesiyle piyasa değerinin üçte birini kaybetti.
15 Şubat’ta Moody’s Investors Service de Anglo American’ın kredi notunu yatırım yapılamaz seviyeye çekmişti. Moody’s, hammadde fiyatlarındaki düşüşün devam etmesi durumunda şirketin borçlarını geri ödemekte zorlanacağını söylemişti.
Özelleştirmelerden sorumlu, Yunanistan Varlık Kalkınma Fonu (TAIPED) ülkenin en büyük limanı olan Pire Liman İşletmesinin yüzde 67 hissesinin Çin’in Cosco Group Limited şirketine satılacağını açıkladı.
Fonun internet sayfası üzerinden yaptığı açıklamada, “Cosco Group Limited’in, Pire Liman İşletmesinin (OLP) yüzde 67 hissesini almak için ihale prosesine uygun şekilde gerekli belgeleri zamanında teslim ettiği göz önüne alınarak tercih edilen yatırımcı olmasına oy birliği ile karar verilmiştir” ifadelerine yer verildi.
Açıklamada ayrıca, Sayıştay onayının ardından anlaşmanın imzalanacağı kaydedildi.