Suudi Arabistan ve Rusya’nın petrol arzını rekora yakın seviyelerde dondurma kararı petrol traderlerini pek etkileyemedi
Anlaşmanın sağlandığına dair haberin ardından petrolün varil başına fiyatı 31.50 doların üzerine çıksa da, WTI petrolü vadelileri o andan itibaren 30 doların altına geriledi.
Anlaşmanın petrol fiyatları üzerinde düşük etkide bulunmasının tek sebebi arzın kısılması yerine arzın dondurulması kararı alınması ya da anlaşmaya bağlı şartlar değil. Anlaşmanın fiyatları desteklememesinin bir nedeni de halihazırda en büyük iki petrol üreticisi olan Suudi Arabistan ve Rusya’nın üretimlerinde zaten uzun zamandır de facto bir üretim tavanının var olması.
Avrupa hisse senetleri, yatırımcıların Asya piyasalarında zayıflayan yuan ile tetiklenen satışların geride kaldığını düşünmeleri ile birlikte değer kazanırken, petrol yukarı yönde hareket etti.
Avrupa’da hisse senetleri, aralarında Credit Agricole SA ve Schneider Electric SE’nin de bulunduğu bazı şirketlerin beklenenden daha iyi kar açıklamalarının desteği ile yükseldi ve Standard & Poor’s 500 (S&P 500) endeks vadeli kontratları yükselerek, ABD hisse senetlerinin beş ayı aşkın sürenin en güçlü iki günlük yükselişini devam ettirebileceğini işaret etti. ABD Hazine tahvilleri ve Japon yeni, güvenli liman talebinin soğuması ile birlikte kazançlarını geri verdi. Asya hisse senetleri, Güney Kore wonu ile birlikte, Çin’in yuanın günlük referans kurunda altı haftanın en güçlü düşüşünü yapmasının ardından değer kaybetti.
Fed 26-27 Ocak toplantısında kısa vadeli faiz oranlarını değiştirmedi, ancak gelecek aylarda gelebilecek artırımlara ilişkin bir sinyal de vermedi. Fed Başkanı Janet Yellen, iki günlük kongre konuşmasında Fed’in şimdilik faizleri sabit tutmasına neden olabilecek ABD ekonomisine dair risklere değinirken, faiz artırımının önceden belirlenmiş bir süreç olmadığını tekrar tekrar vurguladı. Geçtiğimiz ayki Fed toplantısının Çarşamba günü açıklanacak tutanakları, Fed’in düşünceleri hakkında yeni detayları açığa kavuşturabilir.
Fed’in Ocak ayında kullandığı ifadelerdeki en çarpıcı değişiklik, ABD ekonomisi üzerindeki riskler dengesini değerlendirmeme kararı oldu. Fed yetkilileri genellikle ekonominin, bankacılık jargonunda yukarı yönlü ve aşağı yönlü riskler denilen beklentilerin üstünde ya da altında performans gösterme eğiliminde olduğuna değinirlerdi. Ocak ayında ise sadece gelişmeleri yakından takip ettiklerini söylemekle yetindiler. Dikkatleri çeken bu tavır, Fed yetkilileri arasında ekonomik görünüme ilişkin büyük bir belirsizlik olduğunu işaret ediyor. Tutanaklar, yetkililerin bu konudaki düşüncelerine ışık tutabilir.
Çin piyasaları 7%’lik düşüşün ardından yine durdu
Şanghay Borsası, Perşembe günü Şanghay Bileşik Endeksinin 30 dakika içinde 7,21% oranında değer kaybetmesinin ardından durduruldu.
Piyasa hissiyatı, Çin Merkez Bankası’nın Yuan’ın resmi orta noktasını güncellemesinin ardından darbe aldı. Bu, Ağustos’tan beri orta noktada gerçekleştirilen en büyük düşüş oldu.
Bazı piyasa katılımcıları, bunların Çin’in piyasaları güçlendirmek üzere uyguladığı bir taktik olduğunu düşünüyor.
Küresel piyasalar, ABD Merkez Bankası (Fed) toplantı tutanaklarının beklentilerden daha ‘güvercin’ ifadeler içermesine karşın, Çin borsasının yüzde 7’nin üzerinde değer kaybetmesi ve yuanın dolar karşısındaki sert düşüşü ile negatif bir seyir izliyor.
ABD’de dün açıklanan Fed toplantı tutanakları, tüm üyelerin kademeli faiz artırımı konusunda hemfikir olduğunu ortaya koyarken, analistler tarafından bazı üyelerin enflasyona ilişkin endişelerini belirtmesi ve faiz artırımlarının makro ekonomik verilere bağlı olacağına işaret etmesi ile ‘güvercin’ tarafa daha yakın bulundu.
Fed tutanaklarının beklentilerden çok farklı olmamasına karşın Çin’de başlayarak dünya geneline yayılan piyasalardaki olumsuz hava etkili olmaya devam ediyor. Bugün yuanın düşüşünü devam ettirmesi ve borsanın yüzde 7’nin üzerinde değer kaybetmesinin ardından otomatik olarak işleme kapatılması, küresel risk iştahının azalmasına ve güvenli olarak görülen varlıklara talebin artmasına neden oldu.
Azalan risk iştahı ile ABD 10 yıl vadeli tahvil faizleri düşerken, altının onsu 2 ayın ardından tekrar 1.100 doların üzerine çıktı, dolar ise özellikle gelişen ülke para birimleri karşısındaki yükselişini devam ettirdi.
Dün ABD’de Dow Jones endeksi yüzde 1,47, S&P 500 endeksi yüzde 1,31 ve Nasdaq endeksi yüzde 1,14 değer kaybetti. Avrupa’da ise hizmet sektörü verilerinin genel olarak beklentileri aşmasına karşın pay piyasalarında ortalama yüzde 1 düşüşler görüldü.
Bugün Çin’de Şanghay bileşik endeksinin yüzde 7,32 değer kaybederek işleme kapatılmasının ardından Japonya’da Nikkei 225 endeksi günü yüzde 2,33 düşüşle tamamladı. Asya tarafında azalan risk iştahının etkisi ile güvenli liman olarak altın ve Japon yeninin talep gömesi dikkati çekiyor. Dolar/yen paritesi yaklaşık 4,5 ayın en düşük seviyesi olan 117,67’ye geriledikten sonra şu dakikalarda 117,90’dan işlem görüyor.
Yurt içinde ise dün piyasaların, yurt dışından belirgin bir şekilde pozitif ayrışması dikkati çekti. Dün neredeyse tüm dünya borsalarının değer kaybetmesine karşın BIST 100 endeksi günü yüzde 0,72 artışla 71.198 puandan tamamladı. Bugün doların diğer gelişen ülke para birimleri karşısındaki hızlı yükselişinin etkisiyle dolar/TL bankalararası piyasada güne 3,02 seviyelerinden başladı ve şu dakikalarda 3,0160’tan işlem görüyor.
Analistler, Çin’de büyük hissedarlara uygulanan satış yasağının sonlanabileceğine ilişkin endişeler ve Çin Merkez Bankasının yuanın değerini devalüe etmesinin pay piyasalarını olumsuz etkilediğini belirterek, bunun da sıcak paranın daha riskli görülen varlıklardan güvenli limanlara geçmesine neden olduğunu ifade ediyor.
Bugün yurt dışında açıklanacak verilerin takip edileceğini dile getiren analistler, Asya piyasalarının Avrupa ve ABD piyasalarına etkisinin de izleneceğini, dolar/TL’de 3,0220 seviyesinin direnç, BIST 100 endeksinde ise 70.000 seviyesinin destek konumunda olduğunu kaydediyor.
New York borsasında endeksler, günü küresel piyasalardaki satış dalgası nedeniyle sert düşüşlerle tamamladı.
Kapanışta, Dow Jones Sanayi Endeksi 392,41 puan (yüzde 2,32) kayıpla 16.574,10 puana, Standard & Poor’s 500 Endeksi 47,17 puan (yüzde 2,37) düşüşle 1.943,09 puana ve Nasdaq Teknoloji Endeksi azalışla 146,34 puan (yüzde 3,03) 4.689,43 puana geriledi.
Küresel piyasalarda yılın ilk günlerinden bu yana devam eden değer kayıplarında, başta Çin’de başlayıp dünya geneline yayılan satış baskısının yanı sıra petrol fiyatlarındaki gerileme ve artan jeopolitik gerilimlerin etkili olduğunu belirtiliyor.
Çin’de borsa işlemleri, bugün endekslerin açılış zilinden yarım saat içinde yüzde 7 değer kaybetmesi nedeniyle günün kalan kısmı için durdurulmuştu. Buna, Çin Merkez Bankası’nın (PBOC) yuanın dolar karşısındaki referans kurunu Ağustos 2015’den bu yana en büyük müdahalesini gerçekleştirmesi neden olmuştu.
Analistler, ABD’de piyasaların yarın açıklanacak aralık ayı istihdam verilerine odaklanacağını bildirdi.
Richmond Fed Başkanı Jeffrey Lacker faiz artırımlarının devam etmesi gerektiğini söyledi.
North Carolina eyaletinin Raleigh kentinde yaptığı konuşmasında, Fed’in faiz artış hızına ilişkin değerlendirmelerde bulunan Lacker petrol fiyatlarındaki düşüş sonlandığında ve dolar stabilize olduğunda enflasyonun kısa vadede %2’lik hedefine ulaşmasının muhtemel olduğunu belirtti.
Lacker, “Enflasyon 2 faktörün etkisiyle düşük kaldı, düşen petrol fiyatları ve dolardaki artış. Ancak iki faktör de enflasyonu sonsuza dek olumsuz etkilemeyecek. Petrol fiyatlarında düşüş sonlanınca enflasyonda belirgin yükseliş olmasını bekliyorum. Doların da zirveyi görüp düşmeye başlamasının ardından çekirdek enflasyon yeniden %2 hedefine ilerleyecektir’ açıklamasını yaptı. Lacker enflasyonun hedefe hızlıca ulaşması halinde daha agresif bir faiz artış patikasının uygun olacağını belirtti.
Fed’in kademeli artıştan kastının bir yılda 100 baz puan anlamına gelebileceğini kaydeden Lacker, yine de asıl faiz patikasının ekonomik verilere bağlı olacağını ifade etti.
Lacker ayrıca bu yıl ekonominin yaklaşık %2.2 oranında büyüyeceğini öngördü.
Fed’in şahin ismi Lacker, Fed’in Eylül ve Ekim ayı toplantılarında faiz artırmama kararına muhalefet etmişti. Lacker’in bu yıl Fed’in para politikasını belirleyen FOMC’de oy hakkı bulunmuyor.
Kanada Merkez Bankası politika faizini beklendiği gibi değiştirmeyerek %0,5’te tuttu. Bankadan yapılan açıklamada ekonomik toparlanmanın öngörüldüğü gibi gelişme kaydettiği belirtildi.
Banka faiz oranını Temmuz’dan beri %0.5’te tutuyor. Merkez Bankası, Temmuz ayında % 0,75 olan gecelik faiz oranını % 0,50’ye indirmişti. Bloomberg anketine katılan 33 ekonomist de faizlerde değişim beklemiyordu.
Rusya Merkez Bankası Türkiye sınırını ihlal eden Rus savaş uçağının vurulmasından ardından Türkiye’ye uygulanan yaptırımların olası etkilerini değerlendirdi.
Banka söz konusu yaptırımların enflasyona fazla etkisi olmayacağını açıkladı.
Bankadan yapılan açıklamada Rus tedarikçilerin Türk ürünlerine alternatif bulmak için yeterince vakti olduğuna dikkat çekildi. Merkez Bankası ayrıca yaptırımların GSYH rakamlarına da kaydadeğer etkisi olmayacağını vurguladı.
Rus Merkez Bankası “Rusya’nın ticaretinde Türkiye’nin ufak bir payı olduğu dikkate alındığında ödemeler dengesinde ve GSYH görünümünde ‘belirgin’ bir etki olmayacaktır” ifadelerini kullandı.